Feda olan sevdalar bitti.
Mevsimlik bile degilmiş ki seninkisi.
Emanet gülüşlerine kurban ettiğin benim,
yaktığın ben.
Ardında bir yangın yeri
bıraktıgını bile bile,
öylece cekip gittin.
Hoşçakalsız gidişlerine
yazdığım şiirlerde yanarken,
duymadığın, belki de duymak istemediğin
sessiz çığlıklarda kaybettim
güzergahlarını kalbimin.
Keşkelerime iç çekip
hayıflanmak bosuna ama,
bir üflemelik sevdanı bilseydim eger...
Bilmeliydin oysa, ``yeni
yeşermiş bir sevgi fidanına,
yıllarca kök salmış bir aşk ağacı
gibi yüklenilmez!``, bilmeliydin.
Dinlemedin, ezdin geçtin.
*
Kavuşma demli bir Eylül akşamı,
karnımda uçuşan nazenin
kelebeğin sensin katline sebep.
Nasıl da kıydın be kadın ?...
Biliyorum, şimdi sen de acı çekiyorsun,
geri gelmek istiyorsun.
Ama inan ki bu gitmeler-gelmeler,
gitmeler-gelmeler,
öylesine yoruldum ki...
O fidan kurumuşken,
o kelebek ölmüşken,
ben ikisini yüreğimde
aynı mezara gömmüşken,
olmayan sevdana mı yelken açayım
tekrar tekrar, uslanmadan ?...
Yüreğim mi ?
Çoraklastı iyice, nadasa bıraktım
belki bir gün tohum tutar diye.
Veda sonrası yaralarımı sarmayacaksan,
yeni bir yıkım olacaksa her gelişin,
vurma artık gönül kıyılarıma.
Beni, senden miras acılarımla,
beni, senden miras sancılarımla,
senden arda hayal
kırıklarımla bırak, gelme...
*
Kızgınmısın diye soruyorsun,
yazdığım her şiir sonrası.
Sana ben kızamam, kıyamam da,
bilirsin işte.
Sadece vakitsiz bir sevdanın,
yöntemsiz bir sevişmesi sonrası
arafa takılıyorum bu ara, o kadar.
Azabım mı ?
Bos ver, canın sağolsun !...
Canın sağolsun da, gelme artık, git !
Çık bakışlarımdan, zihnimden !
Çık yüreğimden,
gelme fikrime artık, git !
Git ki, hep güzel
anılarınla gelesin aklıma.
Mesela, yanaklarımı okşayan saçlarına
acemice sürdüğün parfüm kokunla gel.
Ilk sarılman var ya,
hiç unutmadım, ne güzeldi o öyle.
Işte o sarılıp,
uzunca bir süre
bırakmayışınla gel aklıma.
Ama ne olur, sen git,
anıların gelsin aklıma.
*
Her gelişinde ödüm kopuyor,
yüreğimin incelen
duvarları yıkılacak diye.
Yıkma o duvarları, yıkma.
Sana ait güzellikler ezilmesin altında.
Hem bak, hatıralarımın defterine de,
pırıl—pırıl yazmışım seni...
Her geri dönüşün ayrı bir eza olmasın.
Tam unuttum derken, gelme yine karşıma.
Adın bile sarsıyorken bedenimi,
gelme !
Bak anıların da canı çıkıyor artık !
Gelme yine, git...
Gelme, git...
Kayıt Tarihi : 4.5.2023 00:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İrfan Görnü](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/05/04/gelme-artik-43.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!