Ey peri, sana doğmayan güneşi ben neyleyim.
Senin için söylenmeyen türküyü neden dinleyim.
Toprak gibi sarmayacaksan bağrına, ben nasıl öleyim.
Ey sevgili, artık gel, gel ki gül yüzünü göreyim.
Senin tenine değmeyen yağmur, toprağa can verir mi?
Seni söylemeyen kelime,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla