Sabr eyle, gönül, derdine derman gelür elbet
Sen hastaya bil şöyle ki, Lokman gelür elbet
Aşkı edegör başına tac, deme mecazî
Aşık olanın gönlüne irfan gelür elbet
Zühd ile kişi sanma ki, Hakk’ı bulur ancak
Aşk olmasa yoldaş ana hüsran gelür elbet
Nalan olur aşık olan üftade bu yolda
Bülbül gül içün gülşen’e giryan gelür elbet
Şeyhin izini gözle sakın olma muhalif
Ki, şeyhsiz olan salike şeytan gelür elbet
Bu ilm-i cedel kibre sebeb dermiş erenler
Müstekbir olan kimseye hizlan gelür elbet
Her gice temellüg edüben yârine yalvar
Nalan ola gör ki, sana ihsan gelür elbet
Çok cürm-ü günahım deyü kat’ etme ümidi
Suçunu bilen müzmine kufran gelür elbet
Kuddusî-i bi-çare koma gayriyi dilde
Şol hane ki abad ana sultan gelir elbet
Kuddusi
***
Sabret ki, gönül, derdine derman gelir elbet
Bil k,i hasta olana bir Lokman hekim gelir elbet
Allah sevgisini baştacı et sen, imalı, kinayeli konuşma
Gönlünü Allaha verersen elbette ilahi ilmi idrak edecekin, anlayacaksın
Sanma sadece dünyadan el etek çekmekle, zamanını ibadetle geçirmekle, Hakk’ı bulur kişi
Sevdiğinin iradesini yerine getirmezse ziyana uğrar elbet
Bu yola düşen aşık hep ah nale eder
Bulbul gül için gül bahçesine ağlayarak gelir elbet
İlim irfan sahiplerinin (tarikat büyüklerinin) izini gözle sakın onlara olma muhalif
Ki, şeyhsiz tarikat yoluyla gidene şeytan gelir elbet
Bu kibirlenme ve gururlanmalar çekişmelere sebep olur dermiş erenler
Böyle büyüklenen kimse yardımsız kalarak zayıf ve ümitsiz olur elbet
Her gece içtenlikle Allah’a yalvar
Ağla ve inle ki, sani korusun ve günahlarını bağışlasın
Suçum günahım çok diyerek kesme ümidini (Allaha olan ümidini kaybetme)
Kendini sürekli olarak suçlu hisseden kişi Allaha karşı nankörlük etmiş olur...
Çaresiz Kuddusî, başkasını koyma gönlüne
Gönül evin abad olursa gönüllerin sultanı gelir elbet
Kuddusi
Uyarlama: Xalide Efendiyeva
Ahmet KuddusiKayıt Tarihi : 24.1.2013 19:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok cürm-ü günahım deyü kat’ etme ümidi
Suçunu bilen müzbine kufran gelür elbet
çoğu yerde 'müzbin' yazılmış 'müzmin' değil arapçada böyle bir kelime yok, 'müznib' var ki bu da günahkar demektir...
Bu durumda beytin açıklaması böyledir:
Suçum günahım çok diyerek kesme ümidini (Allaha olan ümidini kaybetme)
'Nasılsa günahkarım Allah beni bağılamaz' diye bilerek suç işlemekte devam eden kişi Allaha karşı nankörlük etmiş olur...
tam puanimla efendim
Orada ne diyor.?Ben bilinmez bir meşhur idim bilinmek istedim diyor.Ve bu sebeple adem oğlunu yarattım.Ululuğum ve azametimi tasdik ve takdis etmeniz için,sizleri ibadetle vazifelendirdim.Ve bu dünyayı sizin için her türlü nimetlerle rızıklandırdım,Yiyiniz içiniz paylaşınız ama israf etmeyiniz diye.Siz ne yaptınız.! hırs ve aç gözlülük göstererek bir birinize zulm ettiniz.Paylaşmak yerine bir birinizi ezip geçtiniz.Şimdi kalkıp bu yaptığınız zulümlerin hesabını benden sormaya kalkıyorsunuz deerse ne cevap vereceğiz acaba.?
onun açlığına, çaresizliğine umar olamıyor.
İki kardeş okula giderken,
ayakkabı değiştiriyor.
Tanrı, yukarıdan seyrediyor onları
çaresiz.
çok mutluydu
kurduğu düzenden...
nedense Tanrı, muhtaçlara yabancı
zenginlere yardımcı.
acaba,
Tanrı, varlıklılardan mı yanaydı?
Bu söz çok iddialı bir söz gibi geldi bana.
Allahın ilmini idrak etmeye hiç bir aklın gücü yetmez.Anca istifade edebilir.Bı meselenin bize bakan hikmet yönü.Yani yaşadığımız şu alemi tüm müştemilatıyla temsil eden yönü.Bir de işin kudret yönü vardır ki,buna ise hiç bir akıl ne güç yetirebilir,ne de idrak edebilir.Sadece hayretle seyreder.
İlahi mevzulardan söz ederken,çok dikkatli konuşmak gerektiğine inanıyorum.Çünki bazen bir tek söz bile insanı küfre götürebilir.Fakat kafir diyemeyiz.Allaha inanan bir insanı Kafirlikle itham etmek çok büyük bir vebal gerektirir.Anca günahkar diyebiliriz.
TÜM YORUMLAR (21)