Gelip geçtim şu yalancı dünyadan,
Ben hakkımı helâl ettim, sen de et.
Ha varsın ha yoksun denen rüyadan,
Ben hakkımı helâl ettim, sen de et.
Bazen kavga ettim, bazen seviştim,
Bazen aynı kaldım, bazen değiştim.
Yârdan vazgeçmedim, candan vazgeçtim,
Ben hakkımı helâl ettim, sen de et.
Azrail bağrıma kuş gibi kondu,
Ecel şerbetini ağzıma sundu.
Sabah minareden selâm okundu,
Ben hakkımı helâl ettim, sen de et.
Mezarım kazıldı, suyum ısındı,
Teneşir üstünde cesedim yundu,
Kefene sarılıp tabuta kondu,
Ben hakkımı helâl ettim, sen de et.
Bir imamla saltanatım kuruldu,
Gözyaşıyla namazıma duruldu.
'Nasıl bilirdiniz? ' diye soruldu,
Ben hakkımı helâl ettim, sen de et.
Omuzlar üstünde tabutum gitti,
Bir günlük saltanat bana da yetti.
Zeki der ki: Sözüm burada bitti,
Ben hakkımı helâl ettim, sen de et.
Zeki Çalar
18 Mayıs 2008
Zeki ÇalarKayıt Tarihi : 18.5.2008 19:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ölçü, kafiye, kelimeler öyle ahenkliki.
TÜM YORUMLAR (1)