Kıpkızıl uyanır gelincikler…
Bin bir eda süzülür sabahları,
bir Güneş’e, bir rüzgara cilvelidir
en çok…
Yine kıpkızıl ağlar
akşam üzerleri…
Kısacık ömrüne
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla