Kirlendi "Aşk", zalimlerce kutsandığında...
Cellatlar, Aşk'ı çarmıha germiş, tapınmakta...
Sızarken kanı, bedenimin çıplaklığında,
Ruhum elem yollarında sürünmekte...
Bir tatlı düş kurarken Zeytin Bahçeleri'nde
*
Çıkmalı insan bazen gerçeğin sığ sularından
Umudun tehlikeli boyutlarında yüzmenin dayanılmaz hafifliğiyle yaşamalı
Serkeş bir ruhla
Cevapsız duaların ardından mezarlar kazmak yerine
Bir mum daha yakmalı karanlığa
Sevgi ekmeli kanayan yanlara
Yağmurlar yağıyor yangınlarıma
Küllerimi tutuşturan
Gözlerimde ağladıkça harlanan
Sildikçe artan yalnızlıklar
Hicranlar düşüyor sevdalarıma
Kahve dostlarla içilmez deyip demli çaya ittin beni
Herkes yalan biz başkadır deyip el âleme kattın beni
*
Mumyalanmış bedenlerden haz duyar,
Çürümüş bir zihniyetten hayr umar,
Mevlasız muhabbetlerden aşk umar,
Ebleh, zâtını hâşâ Züleyha görür.
Boğazına kul hakkından sarf yapar,
Bülbülvâri nidâlarla bir sahtekâr, âhüzâr edip gûyâ aşkını âşikâr eder,
Gül sükûtta bu sahtekârlık karşısında, zirâ gerçek aşık âr eder.
Sen, Uhud tepesinde sabırsız, yaydan çıkmış bir ok
Sen, göğsümün üstünde oturan Taif’ten bir taş
Sen, Kerbela’da Hüseyin’den bir damla su esirgeyen Fırat
Ben, kurtuluşun, son çaren, kaderine kazınan derin hendeğim
Ben, yüreğindeki buzdan putları kıran Mekke’nin fethiyim
Ben, ben sana gökten zembille inen her şeyim
Tanış idik doğmadan
İnandık biz korkmadan
Yürüdük hiç durmadan
Daha yorulmadık ki…
Dostluk Bâki… Dostluk Bâki…
*
Şeksiz, şekvasız gel, sükut et Sevgili
Hatıra mahzenimden geçiyorsundur
Adsız, günahsız gel, kâbe et kalbi
Hakikât kapısından geçiyorsundur
Ne zaman hüzünden sararsa yüzüm
Bir sineye başımı yaslayasım gelir
Kaçarken bazen pür korkulardan
Şefkatli bir yüreğe sığınasım gelir
*
Kışta, beyaz bir vakit ölümü beklerken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!