Karalamalar 92 - Gelenler ve Gidenler

Ellerinde binlerce genç insanın kanı vardı. Bu kanı yurdun dört bir yanına bulaştırarak ülkeyi on yıllarca kafalarına göre dizayn ettiler.

Güçlüydüler, mağrurdular, sözleri kanundu. Halka çok zulmettiler. Halkın çocuklarını katlettiler.

Çok ah aldılar çok. Ve giderek güçlerine tapar oldular. Kendilerinden başka hiç bir şeye değer vermediler.

Güçlüydüler ama bu güçleri onlara çok önemli bir şeyi unutturmuştu.

Aslında güçlü görünüyor olmalarına rağmen en zayıf yanlarını bu güçleri oluşturuyordu. Bunu unuttular, unuttular ve bu sayede sonlarını da yine kendileri hazırlamış oldular.

Güçlerine güvenenler bilmeliydiler ki bu güçlerini yaşadıkları toplumun asıl dinamiklerine dayandırmamışlarsa eğer, gün olur kendilerinden daha güçlüler gelir ve onları o konumlanmış oldukları yerden alaşağı edebilirdi.

Nitekim böyle oldu. Onlardan daha güçlüler geldiler ve onları alaşağı ettiler.

Gelenlerin alaşağı ettiklerinden önemli bir farkları vardı.

Bu gelenler güçlerini kendi mağruriyetlerinden, tanklarından, toplarından, her türlü yok edici silahlarından değil, Hak’tan ve içinden çıkmış oldukları toplumdan alıyorlardı ve zaten bunun için çok daha güçlüydüler.