Gel ki;
Karanlıkları örtelim üzerimize
Gecenin loşluğunda
Dolunay gözlerine dolanayım...
Tam da Ekinoks vaktinde
Sevdanın boşluğuna salayım kendimi.
Sonra lâl lâl kalışalım...
Ve sonra deli dolu bakışalım.
Gel Gör ki;
Bir kenti avuçlarıma sığdırmışım
Surlarına gülüşler saklamışım.
Sevdalarıma bütün bütün sırdaşlı kalmışım.
Gel ki;
Bu soğuk şehre ısınmanın bir bahanesi olabilsin...
Seni Diyarbakır gibi
Mahabat gibi taa ciğerlerime sürmüşüm.
Mem û zîn'ce son katmanlı bir sevdaya
Ve seni diyar diyar tenime haps eylemişim...
Gel ki cansız cansız sana can olayım...
Gel ki Diyarbakırım olursun
Ben sana Mahabat Efrin...
Sen ey Mezopotamya'm.?
Gözlerini Newroz aç ki
Ben sıcağına kavurayım.
Ve sığınmacı yüreğimle sana militan durayım...
Yeterki gel seni yüreğime azad ettim
Ve Kawa'nın isyanıyla daldım gözlerine
Sınır sınır sana kuşanma hallerimde.
Kaçak bakışları cebimde taşımaktan
Ve üç beş cigaralık yasak vakti...
Bir yandan sevdalar kılarım
Ve ölüme Roboski kala sarılıkalırım
Ve kalırım...
Öylece kalırım...
Yeterki gel
Sana tek parça kurban
Sana bütün bütün Kürdistan,
Ve bir şehadetlik kabristan olurum..
Dicle fırat gibi sana sırılsıklam tutunurum
Yeterki gel...
Kayıt Tarihi : 16.8.2014 23:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İzzettin Coşkun](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/08/16/gel-ki-19.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!