Susmak mı?
Gel gör...
Asırlık bir suskunlukla yanar can,
Yangını anlatmaz hiçbir harf.
Gel gör,
Bir yangın nasıl taşır sessizliğini,
Bir kalp nasıl sığar en derin küslüğe...
Ve nasıl ağlar bir insan
Gözyaşı olmadan.
Sustum…
Çünkü kelimeler ihanet etti önce,
Sonra insanlar.
Her cümle yarım kaldı,
Her cümle biraz daha eksiltti beni.
Bir selamın ardında yıllarca bekleyen bir ömür,
Bir bakışa sığan nice özür…
Ama sen görmedin.
Görmek istemedin belki de beni,
Beni sustuğum yerden okuyamadın.
Şimdi,
Gel gör suskunluğun rengi nasıl solgun,
Gel bak,
Bir yürek nasıl taşır bin cümlelik kırgınlığı
Tek bir bakışa...
Bir sorgula lakin
beni değil,
Vicdanını sorgula bu gece.
Duymuyorsan kalbimin sessiz çığlığını,
En azından kendine hesap ver.
Unutma, ölüler de konuşur sessizce.
Ve şimdi,
Bu suskunluk yaktı mı seni bilmem...
Ama benim…
Küllerimin bile canı acıyor artık.
Gel şimdi gör,
Kül olmuş bir yüreğin acısını
Ve bir gülü nasıl soldurduğunu.
Ya da sök o içindeki işe yaramayan vicdanını,
Taş koy onun yerine.
Ve bir daha —
Böyle bir kalbe yaklaşma.
Yakarsın,
Ve bir daha yaklaştığında
Kül bile bulamazsın.
Suzi Ayyıldız
Kayıt Tarihi : 18.6.2025 06:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!