Ben senin aşkına olmuşken hamal
Tamalanır ancak seninle emel
Rüyalar üstüne attığım temel
Sallanıp yerinden sökülmeden gel
Çırpınsam çıkamam dert batağından
Gönül göçmek ister can otağından
Ayrılmak zamanı dert ortağından
Ruhum sensizlikten sıkılmadan gel
Zehirden olurmuş garibin aşı
Sen yokken dinmedi hiç gözüm yaşı
Yalnızlık denilen bu mezar taşı
Başımın ucuna dikilmeden gel
Gözlerin gözümün önünden gitmez
Günler acımasız saymakla bitmez
Sana doymak için bir ömür yetmez
Her yanım bir yana dökülmeden gel
Gel be ey gönlümün sızılı yanı
Gelde durdur yürekteki isyanı
Üstüme yıkılır bu dünya han'ı
Murtaza'nın boynu bükülmeden gel
Kayıt Tarihi : 30.7.2007 23:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murtaza Ekici](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/30/gel-527.jpg)
Tebrikler
Gel! ela gözlerine kurban olduğum.
Gel! gönlüme yaren diye uğurunda solduğum.
Yeter ağlatma, sensizlikten kahrolmuş güzelliğimi.
Gel bir tanem; gel! matemiyle boğulduğum.
Yırtık Duygular / 4 Eylül 2002
çağırmak kolayda çağırılan yere gitmek niye bu kadar zor acaba
TÜM YORUMLAR (2)