Ümit Rençber;
Kemiklerimi çıkarıp tenimi üzerine örterim ben..
Üşümezsin,
Yeter ki gel...
Dört duvar nehirlerden oluşur odanda,
Doğayı zaplarsın her istediğinde...
Yastığında çukurlar yer tutmaz,
Göğüs kafesimi koyarım altına.
Ve yatağının sıcaklığına sığanacak tozları
Gözlerime toplayıp ağlarım...
Hiç bir cisim temas edemez
Senin kokunun sindiği yerlere...
Damarlarımı söküp yollarına ray da yaparım
Kalbimin taht-ı revanında seyahat edersin içime,
Yorulmazsın, inan...
Yeter ki gel...
Merve Ceylan;
Herkesten sakladığın küçük gözlerin var senin,
Ellerime dokunamayan ellerin,
Kulaklarımda yankılanamayan kudretli bir sesin var.
Bana gel diyen git'lerin,
Medcezire teslim olmuş bir kalbin var.
Eşsiz bir görselliğin
Ve aşk dersinin sırlarında kendini çürütmüş bir ruhun var.
Bilmiyorsun,
Bütün bir ormanın oksijeni saklanıyor nefesinde.
Mesele şu ki;
Sen benim tüm yoksun'luklarımsın...
Gel,
Bir kere sarıl ve yaşat beni,
Ölüm değil de,
Sensizlik zulmün ta kendisi...
Ümit Rençber;
Utangaçlıklarımı yüzümden silkip kirpiklerine asarım,
Yüzüne bakmaya yüzüm olsun diye..
Üzüm gözlerinde
Salkım salkım da ölürüm ben...
Gel,
Hüzünleri bacaklarından tutup balkondan sallandırırız,
İçinde biriktirdiğimiz sular damlar caddelere.
Güneşte kuruturuz karanlıklarımızı...
Ve şu ana kadar doğan bütün aşk'ların
Kıçlarına yalan damgası vururuz..
Anla artık!
Mirasıyız biz seninle Adem'le Havva'nın
Bir oğlan bir kız işte
Gel,
Adını Tanrı koysun bu aşkın...
Merve Ceylan;
Gel, bir yudum al gözlerimden,
Miğferim olur yüreğin,
Sığınırım istersen...
Ben ki,
Bütün çaresizliklerin kulaklarını çekmiş yaramaz bir anneyim şimdi,
Yaşlarım desen, bitmeye meyilli.
Cenneti boşverdim,
Söyle bana,
Boynunda yatıya kalmak için kaç sevap gerekli?
Kalbin kalbe karşı olduğu bu devirde,
kalbin kalbimin karşısına geçip beni sevdiğini söyleyecekse, Gel,
Bir yudum daha al gözlerimden.
Ademle Havva'nın mirasıyız biz,
Cennet de, cehennem de aşk bize...
Ümit Rençber;
Bir yudum suyunda dahi boğulurum gözlerinin,
Bütün duaları mesken edinirim, dualarına tutunabilmek için.
Gelirim gelmesine de,
Yumuk yumuk elleri olan bir kız çocuğunu,
bağışlarsa Tanrı cennetimize...
Merve Ceylan;
Boylu boyunca uzanmış bir nehrin
üstünden geçen nankör kayıklar gibi,
alın terinden dökülen ekmek parası gibi,
eşeğin sudan gelmesini bekleyen çaresiz çocuk gibi,
muhtacım sana...
Cenneti de cehennemi de at bir kenara,
Gel,
Tanrı açmış ellerini, bekliyor bizi huzuruna...
20dört11 | 20:00
MerveCeylan. & ÜmitRençber.
Kayıt Tarihi : 28.4.2011 17:27:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Merve Ceylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/28/gel-2-18.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!