GEL…
Vazgeç,
Benden kaçırdığın bakışlarından.
Kızma…
Suskunluğuma düştün.
İnanmıyorsan
Kelepçele boğazıma ellerini.
Duy,
Hırıltıya dönüşmüş ağlamalarımı.
Şimdi sor,
Ne duymak istediğini.
Sor, sor
Yağan yağmurun hangi yüreği ıslattığını.
Gör
Şubatı nasıl battaniyesiz geçirdiğimi.
Anla
Kekliklerin çimenleri niçin kenelere bıraktığını.
Gel,
Gör,
İçimizdeki mutlulukların iflas etmişliğini
Gel,
Uzat ayaklarını
En sussuz derelerin çağlayışına.
Dönme arkanı,
Birazdan sarılırım hayaline
En buzlanmış yanından.
Dur,
Gitme,
Gidersen dudaklarım
Alnındaki buzla çözülür.
Göreceksin,
Gözyaşlarını ıslatacak suya hasret kalacaksın.
Tut
Herhangi bir yıldızın kuyruğundan
Bütün güneşli gecelere doğ.
Bırakma,
Gecenin gölgesini
Bir mum söndür
Hüzünlenmiş yüreklerde.
Koş,
Tut,
Sana uçurtma yapılan gezegenin ipinden.
Çek, bırakma,
Titrek gölgeli akşamları.
Kurtul,
Kirpiklerine bağladığın dert ağırlığından.
Tut ellerimden,
Seni saklayacak yürek bende.
Sana adanacak can…
Gel,
Üşütme beni,
Ağustosta güneş altında…
Kal,
Yüreğimin cennet kokan kafesinde.
Musa Apuhan Şiirleri
Kayıt Tarihi : 19.10.2023 12:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Musa Apuhan](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/10/19/gel-1762.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!