Yıllar yollar eskidi gönlümüm kederinden
Ne olursun çık da gel, kırdığın kalbi onar;
Bahtım sevdaya küstü kırgınım ta derinden
Yadellerden bık da gel, kırdığın kalbi onar;
Bu hasret zindanında ısdırabım oldun yâr.
Nerede o çocuksu toz pembe hayallerim
Eflatun kıvılcımlar düşürdüğün ellerim
Bilmezmisin içimde sızlıyor elemlerim
Göz yaşımdan ak da gel, kırdığın kalbi onar;
Bu hasret zindanında ısdırabım oldun yâr.
Sevda yüklü bir bulut eserken efil efil
Kollarım gül kokardı, dudağımsa karanfil
Neden bıraktın beni böyle çaresiz sefil
Kokunu bırak da gel, kırdığın kalbi onar;
Bu hasret zindanında ıstırabım oldun yâr.
Hazana gül ekerek yüregimi çalan sen
Hiç pişmanlık duymadan çıkmazlara salan sen
Hicrana varan yolun gurbetinde kalan sen
Son mektuba yak da gel, kırdığın kalbi onar;
Bu hasret zindanında ıstırabım oldun yâr.
Bin defa kırdığına bir kez olsun yan da gel
Gurbetin mahşerinde yokluğuma kan da gel
Vuslat denen kapıya bir kere dayan da gel
Engelleri yık da gel, kırdığın kalbi onar;
Bu hasret zindanında ıstırabım oldun yâr.
Kirpiğine dokunup döküldüğüm anda gel
Ruhundan ilmek ilmek söküldüğüm anda gel.
Bir mezarın kalbine çekildiğim anda gel
Gel de emr-i hak da gel, kırdığın kalbi onar;
Bu hasret zindanında ıstırabım oldun yâr;
Kayıt Tarihi : 19.12.2016 16:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
beğeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (13)