Hasret engel tanımaz her şeyi yıkan bir sel,
Hançeremden yükselen sesi duyup koş ta gel.
Ferhat gibi aşk için sıra sıra dağları,
Daha yok mu diyerek çağlayarak yık ta gel.
Çağlar kapatıp açan cihangir Fatih gibi
Tarih sayfalarına altın harfle nakşol gel.
Gör dünyayı gönlünle gözlerin görmese de
Aşık Veysel pir gibi deyişleri söyle gel.
Engellenmiş sevginle sanki bir Kerem gibi,
Hicranın ateşiyle tutuşarak yan da gel.
Gönlün sevgiyle dolsun besleme başka duygu,
Vuslat hayalse bile Mecnun gibi sor da gel.
Dinleme el sözünü hak bildiğin yollarda,
Sazının tellerine Emrah gibi vur da gel.
Gönlünün ilhamını yoluna kandil eyle,
Aşk yönünü arayıp Yunus gibi bul da gel.
Korkma sen ayrılıktan, yoksulluk ve ölümden
Karacoğlan misali sevgiliyi sev de gel.
Her gönülde taht kuran sultan Mevlâna gibi,
Kusurları affedip sema ile dön de gel.
Önündeki deryayı engel olmasın diye,
Şöyle bir asa vurup Musa gibi yar da gel.
Umulmayan bir anda tam ümit kesilmişken,
Tüm engelleri aşıp benim için coş ta gel.
Kayıt Tarihi : 28.1.2008 02:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!