Yokluğun ölüm be gülüm.
Sensizliğin ateşiyle yakma beni.
Hicran yağmurlarını akıtırken yüreğimden.
Gelde bir mendil uzat şu garip sevdalına.
Zalim bir kurşun saplandı aklımıza
Gel
Doktorumuz aşkımız olsun be gülüm.
Zindanlara düşürdün beni.
Gözlerim gönlümle yarışır oldu.
Gel daha fazla ağlatma be gülüm.
Uçurumlar böylesine mesken tutmuşken yüreğimi.
Darağaçları böylesine sabırsızlanıyorken bizi asmaya.
Yokluğun böylesine yakıyorken kalbimi.
Gel kurtar beni.
Aşkının parçalanmasına izin verme be gülüm.
Martıların sesi kesildi.
Artık ayrılıklar uyandımalı kör yüreğimizi.
Bak papatyalar bile boynunu bükmüş.
Üzme be gülüm gel artık dindir susuzluğumu.
Ne bir satırın hatrı,
Ne özlemlerin belalı yakarışları,
Ne de gözyaşlarım fayda ediyor,
Resmin avutmuyor beni yar.
Avuçlarım da kahrolası bir sızı.
Yokluğun kan gibi oturdu yüreğime.
Gel sevda kokan ellerimi tut.
Gel be gülüm.
Kalbimin pervanesi kopmuş, yangınlardayım.
Pervasız bir sızı ölüme sürüklüyor.
Sensizliğe bıçak çektim.
Aşkın kavgasındayım.
Katil olmadan gel be gülüm.
Tutundum hep umutlara.
Gel.
Bırak kimsesizliğimin elini.
Bırak uçurum çeksin yokluğundan içeri.
Elim toprağa düşmeden.
Gel be gülüm kurtar beni
Kayıt Tarihi : 5.8.2012 05:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serkan Emir](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/08/05/gel-1051.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!