Fazla uzağa gitmeden yakın tarihimize bir göz atalım. Bakalım neler olmuş?
En büyük şairimiz, dünya şairi Nazım Hikmet 15 yıla mahkum edilmişti. Sırf düşüncelerinden dolayı… Bu gün olanları, olabilecekleri o günlerden gördüğü için, yönetenler rahatsız olmuştu… Nazım Hikmet vatan haini ilan edilmişti… Vatan Haini şiirini bilmeyen var mı?
Bu ülkede ’’ Vatan Haini’’ ilan edilmiş, yurt dışında yaşamak zorunda kalmış, ‘’Vatan Hasreti’’yle yurt dışında ölmüştür.
O gün en keskin düşmanları bu gün seçim gezilerinde onun şiirlerini okuyor. Neden? Çünkü halkın gönlünü fethetmiş…
Yılmaz Güney; En değerli sinema sanatçımız. Yönetmen, oyuncu, senaryo yazarı… Tepeden tırnağa sinema ve sanat yüklü… Ama halk düşmanlarının, soyguncuların, çıkarcıların hedefi olmuş, baskılar altında yaşamak zorunda bırakılmış, sanatını uygulama imkanları kısıtlanmış, tehdit edilmiş… Yine son hamle bu güzel yurdunu terketmek zorunda kalmış ve yine yurt dışında ölmüştür. Şimdi yüreklerimizde yaşatmaya çalışıyoruz. Filmleri hala güncelliğini korumakta… Halkın büyük çoğunluğu kendi bir parçası gibi ona bağlı… Sevmeyenler de ikiyüzlüce yine onu anmadan konuşamıyor…
Ahmet Kaya, kendine özgün müzik yapan, halkının savunucusu, müzikleri dillere destan… Ana medya onların eserlerini yok saysa bile, ‘’su çatlağını bulur! ’’ misali, o müzikler en ücra köşelerde bile sevenlerine kavuşuyor… Ahmet Kaya da Yurt dışında öldü.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, İbrahim Kaypakkaya ve diğer arkadaşları bu gün saygıyla anılıyor. Deniz Gezmiş için idamından yana oy kullanan partiler bile bu gün onun bayrağını taşıyor.
Toplumsal olaylar da öyle: 1 Mayıs 1977, Kahraman Maraş olayları, Çorum olayları, Sıvas Madımak olaylarını sahiplenen var mı? Sorsanız olayları hazırlayanlar bile karşı çıkar.
O halde neden bütün bunlar?
Egemen güçlerin, iktidardakilerin, iktidarları tehlikeye girdiğinde, kendilerine karşı olan güçleri sindirme, korkutma, baskı altına alıp susturmak için…
Bu gün olanlar da öyle değil mi? Neden ülkenin yüzde 40 iradesini dikkate almak istemeyip koolisyon kurmak yerine seçime gitmek istiyorlar?
İcraatlarını hepimiz biliyoruz. Suçlular… Hesap sorulmasından kaçıyorlar. Toplumu, seçmenleri korkutarak oy oranlarını artırmak istiyorlar… Bunun için insan hayatını hiçe sayıyorlar… Toplumun geniş kesimine yaşamı zehir ediyorlar… Bütün bunlar bizim kanımızı daha fazla emebilmek için…
Kendilerinin çok güçlü olduklarını gösterip, bizi onlarla baş edemeyeceğimiz inancını dayatmak ve yıldırmak… ‘’ Lanet olsun bir oy değil mi al senin olsun! ’’ dedirtmek ve onlara tek başlarına iktidarı bırakmak…
Gerçekten güçlüler mi?
Onlar bir avuç azınlık, sayıları yüzde bir bile değil. Onlara oy verip iktidara getirenler ise milyonlar… Ama gücünün farkında değil o milyonlar… Örgütsüz olunca tek başlarına güçlerinin farkına varamıyorlar… varamıyoruz. Yine ‘kendi devletimiz’ bildiğimiz devlet onların eline geçtiğinden, o devletin gücünü onların eline bıraktığımızdan, onları güçlü sanıyoruz. Onların bütün gücü bizim gücümüzü kullanmamaktan kaynaklanıyor. Silaha, savaşa yatırdıklarının onda biri bile bizi refaha kavuşturmaya yeter. Çaldıkları bir yıllık bütçenin %64’ü. Yıllık personel ücretleri ise devlet bütçesinin %17 civarında. Yani bütün bu sonuçlar biz kendi gücümüzün farkında olamayışımızdan… Her seçimde onlara kendi hatalarımızla güç vermemizden… Bir düşünün işsizlikten ve açlıktan kıvrananlar, emekliler ve her gün yok olmaya mahküm küçük esnaf onlara bir oy vermesin de görün… Bunun en güzel Örneği değil mi? HDP’nin barajı aşınca, onların şaşkına dönüp öfkelenmeleri… Düzenleri bozuldu rahatları kaçtı, istedikleri gibi davranamayacaklar… Seçimlerde bütün partiler niye, yoksul kesimlere bol vaatlarde bulundular? Güç onlarda…
Sözümüzü büyük şairimiz Nazım Hikmet’in mısraları ile bitirelim.
- Çocukları sever misin?
- Sevilmez mi?
Allahtan büyük ne var, demişler
Çocuk var, demiş.
Öyle ya
Çocuk Allah korkusunu bilebilir mi?
Bilemez.
Kim kimden korkmazsa, o ondan büyüktür.
Korkarsan kovalayacaklar… Kovalarsan kaçacaklar… Korkunun ölüme faydası yoktur…
Biz güçlerimizi birleştirip onları korkutalım… Onlar bizden kaçsın… Sürekli kamuoyu yoklamaları bunun için yapılıyor. Oy oranları artarsa yeniden seçime gidecekler ve tek başlarına iktidar olacaklar.
Ama oy kaybını görürlerse koolisyona razı olacaklar… 10.08.2015 Mehmet Halil
Kayıt Tarihi : 12.8.2015 00:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Halil](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/08/12/gecmisten-gunumuze-duz-yazi.jpg)
'Kim kimden korkmazsa, o ondan büyüktür.'
Gerçi bugünlerde korkanlar., el-pençe divan duranlar., yağ çekçek için birbirleriyle yarışanlar 'makbul kişi' sayılsa da..., öyle değil işte...
Çok teşekkürler sayın Mehmet Halil ., bu güzel zamanlaması da çok doğru paylaşımınız için....
TÜM YORUMLAR (1)