Ben çocukken gerçekler, düşlere karışırdı
Çubuktan atlarıyla, çocuklar yarışırdı
Dargınlık kısa sürer, küsler tez barışırdı
Darda, zorda, kalanlar, dedeme danışırdı
Dedem pontur giyerdi, gömleği yakasızdı
Gözleri hep gülerdi, neşeli tasasızdı
Dedemin sözleriydi, evimizin yasası
Asayişi hep sağlardı, ucu kıvrık asası
Sıcak yaz günleri, damlarda yatılırdı
Düğünler coşkuluydu, çok silâh atılırdı
Düğünler üç gün sürer, iki günü yemekli
Çalgıcılar Çivril’den, davullu dümbelekli
Çalgıcının çırağı, türkü der, avaz avaz
Gündüz davul dümbelek, geceleri ince saz
Ali Dayı cümbüşle, söyler Ümmü Türküsü
Kalplere hüzün verir, Ümmü kızın öyküsü
Gelin duvaklı olur, süslenir gelin başı
Geline destek olur, en yakın arkadaşı
Kapı tutmak adetten, bahşiş yoksa açılmaz
Gayri bu mutlu günde, masariften kaçılmaz
Besmele ve tekbirle, gelin biner atına
Dua Dede Hocadan, geri kalan bahtına
Düğüncüler coşkuyla, yeni eve gelince
Hazır olur orada, kaynana ve görümce
Cezayir havasıyla, düğün bulur nihâyet
Ev yapanla evlenene, Allah eder inâyet
Kayıt Tarihi : 26.12.2022 17:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!