Takvimlerden düşerken sessiz hüznüyle yine
Son kullanma tarihi geçtiğinden, hükümsüz,
Kurumuş, tükenmiş, yalnız bir yaprak daha
Yollar aşıp geldim, başkentten Şehr-i İstanbul’a,
Geceden erişirken umutla, aydınlık bir sabaha.
Yelkovan akrebi kovalarken, beşi on geçiyordu.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan