Geçiyor Zaman Şiiri - Kürşat Sungur

          
Elma şekerini  kaptırmamak için abisine,
yanımdan koşarak geçip giden bir çocuk gibi..
  Yüreği ağzında her an
Ve ben ;  Günbatımı restoranda bu akşam vakti 
Hırçın dalgalar döverken kayalıkları,
              Soluksuz seyrediyorum karadenizi..

Ufukta belli belirsiz bir aydınlık
Kızarmış balık kokusu
Ve  içimde  yarım kalmış bir şiiri
tamamlayamamak korkusu
Bir körfezde demir attık bu akşam
Heybemizde yaşanmamış bir hayat

Yanımızda esrarengiz bir adam
Çalınmış yıllarını arıyor,
Ben sensiz geçen ömrümü
Gözlerim uzaklara dalıyor
Sana  el sallıyorum
       Amasra'dan

Geçip gidiyor zaman
Hangi kabus uyandırır bu  gece yarısı
Kaç saat kalırım kan ter içinde
Belli değil,
belki de hiç uyuyamam..
Ahşap bir konağın üçüncü katı
Sarı ışıkların aydınlattığı sokak
Sarnıçtan gelen su sesleri
Hiç durmadan gıcırdayan kapılar
Bir savaş meydanından farksız
Kafamın içi
Yıllar önce de burdaydım, askerdim
Şimdi neyim bilmiyorum o kadar
Geçip gidiyor zaman
Sabah serinliğinde ayrılıyorum
Bir ressamın yıllarca emek verdiği,
Neresinden baksan milyon dolarlık bir tabloyu andıran
            Safranbolu'dan

Bir yığın soru var önümüzde
Çözmeye çalıştığımız bir bulmaca
Sürekli tekrarlanan anılar
Cevapsız kalan sorular
Ve hüsnükuruntular içinde
bakınarak sağa sola
Çözümsüz
Denklemler kuruyoruz
Sırtımızı dayayıp bir ağaca
Hepimiz ara sıra kendi kederimize
Boğuluyoruz
Kestirme bir yol arıyoruz
İstanbula..

Geçip gidiyor zaman
Alışamadım  bir türlü kalın giyinmeye
Soğuk esiyor bu akşam
Tenekeyle ısınmaya çalışıyoruz
Kız kulesi ışıl ışıl, süslenmiş çocuk gibi
Bir vapur makas alıyor yanağından
Elimizde bardaklar sıcak,
Çaylarımızı yudumluyoruz
Artık son saatler burda
Usul usul hazırlanırken
Geri dönmeye
"Keşke" diyorum, "keşke"
"Hayattan da geri dönebilsek bazen"
İlk düğme yanlış olunca
Diğerlerinide yanlış ilikliyoruz..
Geçip gidiyor zaman
Hepimiz bir başka yol üzerinde
Kendi hoyrat  hikayemize koyuluyoruz
Ve zamanın geçip gitmeyeceği
          Bir zamanı bekliyoruz..