Hani ıssız köşelerde açar ya gölge çiçekleri, dayanamaz güneşin yakıcılığına, saklanır durur hep kuytularda...
Geceye mültecidir ya hep hayalleri...
Özlemlerine katık yapar da gözyaşlarını, düşer ya toprağın bağrına bir ceset gibi...
Öylesine yalnız, öylesine ıssızdır ki...
Yaprakları salınırken rüzgârın kollarında, sessizliğin sesini dinler umarsızca.
Oysa hep bir yanı öksüz, bir yanı yetim, bir yanı eksik kalmıştır da kimseler görmez, kimseler bilmez içindeki doldurulamayan boşluğu...
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta