Gecenin koynuna bıraktım
tüm kırık sözcüklerimi;
kime dokunsa kanar,
kime değse ağlar.
Ay, solgun bir kefen gibi
örtüyor seninle gezdiğim dağları;
yüreğimdeyse
bir mezar taşı büyüyor.
Her adım,
daha karanlık bir sessizliğe inerken
davul sesi gibi çarpıyor
yalnızlığımın boş duvarına.
Kendi gölgemden ürküyorum artık,
kendi nefesim bile yabancı geliyor bana.
Yaprakların düşüşünde
kendi gidişimi görüyorum;
her sararan dal
dudaklarımdan kopmuş bir dua,
yarım kalmış bir veda gibi.
Ey sonbahar,
neden bu kadar benziyorsun bana?
Sen de tükeniyorsun,
sen de hazırlıyorsun kendini
benim gibi büyük bir yokluğa.
Bir gün ben de senin gibi
savrulacağım rüzgârın önünde;
adım gökyüzüne değil,
toprağın bağrına yazılacak.
Şimdi, geceye bırakıyorum kendimi;
belki yıldızların soğuk parıltısında
unutulmuş bir şarkı olurum,
belki de yalnızca
yankısız bir hüzün gibi kalırım içinde.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 14.9.2025 14:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!