Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,
Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,
Gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,
Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,
Gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer,
Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
Sevmek gibi geliyordu her şey,
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
Devamını Oku
sevmek gibi gidiyordu kadın
adının anlattığı,canın teni yakmasıydı,
bir bulut evet ama aslolan
bulutun suyu yağmasaydı...
İbret aldın, okudunsa şu yaman dünyadan,
Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan.
Niyyet-i hilkatı bul aşk-ı cihan aradan,
Önü yoktan, sonu boktan, bu kuru da'vadan
Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer
Oradaki bir kelime hoşuna gitti, anladım.
Çok merak ediyorum burada ne söylüyor.
Hadi şunu bi şerh et bakalım hoşuna gidecek mi :)))
Bak ben ne anladığımı söyleyeyim:
Okuyup ibret aldıysan şu yaman dünyadan,
Nefsini kurtara gör içindekilerin tamamından.
Yaradılıştaki niyeti bul aşk-ı cihan aradan,
Önü yoktan, sonu boktan, bu kuru da'vadan (Bu açıkça dünya hayatıdır)
Utanır, Allah'ın rahmetinin ısrarıyla cehennem de geçer.
Bu şiir muhtemelen onun sıkı Mevlevilik zamanlarında ve biraz da naz makamı gayretiyle yazılmış. Sandığınız gibi bir şiir değil bu.
(Acıların) sonu yok sanma, bu (günler) de geçer,
(Ölümlü insan gibi), gün de geçer, dem de geçer,
Gam karar eyliyemez (şen kahkahalar da) geçer,
(Mutluluklar da) geçer, (tutulan yaslar da) geçer,
Gece gündüz yok olur, (bir gün son nefes) de geçer,
***************
Neyzen Tevfik'e uğramadan olur mu.
şiilerinde Osmanlı modası olan farsça-arapça fazla kullanılmış. cumhuriyet döneminde olgunluk yaşlarındaydı. dilini yenilemesi haliyle zor.
ilk kıt'ayı kendi anladığım şekilde yukarı koydum-ki onun şiirlerindeki sözcük diziliş ve uyumu nasıl bozduğum anlaşılsın.
farsça çok kullanmış şiirlerinde. o zamanın modasıymış.biraz da kendi güçlü zekasına uyarlamış galiba.
küfürbaz diyorlar.
ahlak anlayışları bazı toplumlarda bazı kavramların halk arasında yaygın isimlerini , bazı olgular/hislerin halk arasında yaygın anlatımlarını küfür olarak tanımlamış olabilir.
bence bu gelişmiş değil de, ilkel toplumlarda daha yaygın.
sözcük veya tümce, okuyana-dinleyene anımsattığı-yaşattığına göre değerli-değersiz oluyor.
sanatta yasak olmamalıdır. düşünceler, sözcükler suçlu olmamalıdır.
yasaklarla üretilenin eksiği vardır.
*******
Neyzen küfürbaz değildir,
divan'ı bilir, halkını bilir.
insanı, ülkesini, devletini sever.
zekidir, cesurdur, görür, söyler,
bir bakıma kendisini değerlerine adar.
neyzendir, filozoftur, derviştir, dava adamıdır, halk ozanıdır.....osmanlı ve cumhuriyet şairidir.....
bakın ne çıkıyor dördüncü bölümden:
*güç cahilin elinde, çok kötü yanlışlar yapıyorlar, saygın değerleri yıpratıyorlar,
bu böyle gidemez, allah cezalarını versin.*
benim aklımın almadığı: yazı dili diye osmanlıcanın nasıl ortaya çıktığı. altı asır bu topraklardaki insanların nasıl edebiyatsız kaldığı.
çırpınan birkaç kişinin kimbilir ne sıkıntılar çektiğidir.
gerçi şimdi de başka bir dil, *TURKEYMESS* *Türkiyeçorbası* oluşturulmak üzere ya. Hindi çorbası gibi bir şey.
saygılar.
i.durmuş
Şiire bodoslama dalacak okura hitaben;
hiç kuşkusuz en sevdiğim şairlerin ilk 5 indedir Neyzen..
ama incelikli bi dokunuşla okumak gerek..öyle bodoslama dalmayacaksın.. sonra neyzen'le ,mehmet akif'in,birbirlerinin sakallarını okşayarak sarıldıkları ve ağladıkları o ânı falan hatırlayacaksın.. sonra dinsavarlığa,Allahmuhafazacılığa kalkışmayacak,dinin de Allah'ın da kimsenin korumasına muhtaç olmadığını anlayarak,biraz da neyzen'i neyzen gibi duyarak ,yani zor ama,azıcık incelerek ,okuyacaksın şiiri..
yoksam şiirin gününe, gecesine ve dahi içine edeceksin ey okur..ki ben de okuyup okuyup deli olacam..ama bil ki ne Allah incindi neyzenden ne de neyzen incindi senden..
ama illaki nefsi emmareye hitabı..illâki.. ;)
Kendini 'hiç'olarak tanıtan sevgili Neyzen Tevfik (Kolaylı) yazdığı bu şiirle de dünyanın bir hiç olduğunu ustaca kanıtlamış.
Ne şeriat, ne tarikat, ne hakikat, ne türe,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre
Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre!
Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.
1945 yılında yazılmış olan bu harika dizeler, dünyanın faniliğini bir kez daha hatırlatmış oluyor okuyucuya.
Gerçekten te geçer... Her şey gelip geçer... Bir türkünün sözleri gibi... buda gelir bu da geçer ağlama... Ne kalmış, kim kalmış geriye? İşte böyle güzel eserle, yapıtlar vesaire kalır geriye... Güzeldi ben çok beğendim.. Osmanlıca bilmediğim halde kendimce söktüm yani çabaladım... ve çok beğendim çok uyumlu ve su gibi akıcı bi o kadar düşündürücü dizeler...
Şairin ruhu şad olsun...
Yazık!
Bazı kişiler kendilerini överek küçültme çabasına girişmişler. Seçmiş oldukları bu yol çok yanlış, çirkin ve itici bir çaba!!! Böyle yapmakla bir yeremi varacaklarını sanıyorlar?
Bu laflarım anlayana tabi...
Şaire ve şiire saygı duyan herkese saygılar...
seni seviyorum, neyzen ,ayrıca mehmet akifin
arkadaşı oluşun bizim milli marşımızada aşina olduğun geliyor aklıma,bir başkasın üstad hem içte
hemde dışta başkaldırı tarzına eyvallah.mustafa nuri inanç-sufist_05
haklı şair. elbet gelende geçer.kimi sürünerek, kimi uçarak,kimi umutlarına tutunarak.saygıyla.
evet.... güzel olmuş.....yüreğine sağlık....
Sen melamet hırkasını kendin geydin eğnine...
Bilirsin ki, bu yorumlar da geçer...
neyzen tevfik..
yazık etmiş kendine....
Bu şiir ile ilgili 70 tane yorum bulunmakta