Unutulmayacak anlar vardır.
Dilden çıkan her kelimenin, yüreği bıçak gibi deştiği sözler vardır.
Duyanı ciğerlerine kadar kıran, parçalayan...
Kapılar var, yüzüne kapanan.
Yollar var, daha çıkmadan sonlanan.
Yüzler var, bir ömür pahasına akıllardan çıkmayan.
Gözler var, gökyüzünün güzelliğine adeta kafa tutan.
Bakışlar var, başını yastığa koyduğunda dört duvarın içine karışan.
Ve sen nereye baksan, her yerde sadece O...
Özlemler var, kasırgadan beter.
Yazılar var, yazarken senin kalemle içini oyduğun,
Okuyanın ise son cümleyi bitirdiğinde bir daha hatırlamadığı.
Resimler var, defalarca baktığın, her baktığında bir damla yaş damlattığın.
Damlayan her yaşta yüzünün daha da silindiği,
Ama yüreğinden silemediğin...
Dualar var, acılarına merhem gelen.
Gelenler var, onun yerini almak isteyen.
Sözler var, yürekten gelen.
Ve tek O var,
Gidipte gelmeyen
Birde sen varsın, dönmeyeceğini bildiğin birini inatla bekleyen...
Bekleme, dönmeyecek...
Bekleme, sadece sana resimlerde gülecek...
Bekleme, giderken sarfettiği sözler geçmişin kara kaplı defterinden silinmeyecek...
Bekleme, bir zamanlar onun tarifsiz olan gözlerinin rengi şimdilerde çoktan değişti...
O yüzden
Al eline kibrit ve ateşe ver resmini...
Ve tuz niyetine yaralarına bas ardından kalan külleri...
Ne resmi kalsın
Ne yüzü...
Ne de unutmadığın o sözleri...
Bırak sadece izi kalsın
Soran olursa
Geçmişten bir yara der geçersin...
Sonrası mı?
Sonrasında bırak geçmişini olduğu yere.
Bilmez misin hiçbir acı sürüp gitmez sonsuza dek.
Geçer dostum geçer.
Geçmez dediğin izlerde geçer
Göğsündeki acıda geçer…
Kayıt Tarihi : 4.12.2012 21:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!