Kâğıtlar hışırdıyor belki,
Belki de,
Maziden yaprakların,
Sesi var kulağımda,
Uzakta;
Çok uzakta,
Yürek paralarcasına,
Binlerce kâğıt yırtılır sanki,
Geçmişe sünger çekerek.
Sessiz soluksuz yanar tek başına,
Kırk mumluk floresan lâmba,
Geçmişi süngerleyen düşüncelere ortak,
Yorgun ışıklarıyla.
Issız köşe başlarında
Kaldırımlardan akseden,
Ökçe seslerinde silinir hâtırâlar,
Geçip giden sayfalarla birlikte.
Peş peşe söner lâmbalar,
Yok olan kâğıtlardan
Korkarcasına.
Ruhu da beraber götürdü
Akşamüstü sönen güneş,
Bir yalancı aya muhtaç,
Mum ışığında gördüğü
Gerçeği arayan yürek.
Çekip yüzüne kapkara maskesini,
İner gönlümün gecelerine enginden
Ve inceden,
Gündüz terkedilen yalnızlık
Susuz kalır gece yarıları sevgiye,
Bir yudum sevgiye hasret
Sarhoşlara terkedilen karanlıklar!
Soğuk kaldırımlara yapıştırıp alnımı,
Haykırmak gelir içimden
Deliler gibi haykırmak!
"Nerdesin? ! ! "
"Nerdesin sevgi denen güneş? !
"Nerdesin aydınlat kalbimizi"
"Uzak mısın paslanan kılıçlar kadar? "
"Neden kesmiyorsun karanlıkları? ..."
Sardın elemi siyah tüllerle,
Neden sardın üstüme geceyarısı?
Hep böyle mi kırılacak;
Paramparça olacak ümit dolu yüreğim?
Özlemiyle geçip gidecek mi?
İki yakaya bölünen denizler.
Hasret mi kalacağım
Alın çizgileriyle kesilen
Hazar mavisi sulara?
Susma!
Söyle bana geceyarısı! !
Bilmem ki kaldırımları mı çizilecek
Yalnızların kaderi?
Susuz mu kalacak,
Kader arkadaşı yalnız parke taşları
Ve kapkaranlık yollar?
Akşamlar sevgiye susuz ki;
Sabahlar ağlar derinden.
Geceler sağır,
Kaldırımlar yalnız,
Belli değil mi şimdi
Her sabah taşların neden ağladığı?
04.08.1988 SİVAS
Suat TürkayKayıt Tarihi : 29.8.2014 07:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Suat Türkay](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/08/29/gecenin-otesi-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!