Gecenin Esrarı Şiiri - İbrahim Yılmaz

İbrahim Yılmaz
1726

ŞİİR


26

TAKİPÇİ

Gecenin Esrarı

Beynimdeki zifiri karanlığı aydınlatan
Şimşeğin ışığında ben her şeyi gördüm
Gördüm hazanında solup giden güllerin
Bende iz bırakan kurumuş yapraklarını
Nerede bulacağım şimdi ben o aşkın
Beni mecnun eden o Leyla hatıralarını.

Senden emanet bir kalbi taşıdım yıllarca
Soldu akşamın rengi güneş bende batınca
Sensiz ne yaparım ben bu ruhsuz dünyada
Gece, baykuşların viranesi olmuş saçaklarda
Yağmurun sesi ağlıyor şimdi bak mazgallarda.

Ak pak güneşli bir gündü dün Kazdağları
Ne oldu da şimdi üşüyor kalbim akşamları
Yorgun bulutlar mı taşıdı seni ta uzaklara
En çok sevdiğim şey aşkın sabır gülleridir
Sakın öfkene esir olma düşersin tuzaklara.

Geceyi bana güneşten armağan eden sensin
Sensin şu nar çiçeklerinde gizli açan sevgin
Sevgin olmasa hangi çiçek sen kokar doğada
Ellerim üşür morarmış gecenin ayaz şafağında
Kalbim acıyor şiirimin bu hüzünlü mısralarında.

Tutsak bir zamandı sanki gözlerinde batan güneş
Yıllardır hicran acısının adıydı bendeki o telaş
Bir Mecnun gibi yaşadım ömrümün yitik yıllarını
Gözlerin aklıma geldikçe ben her gece ağlarım
Her şeyi yıllarca ben aşkı erteleyerek yaşadım.

Her geçen gün ben sana bir adım daha yaklaşırım
Mazi mi zamana yenik düşmüş ben mi anlayamadım
İyi ki hep sen varsın hayatımın yaşam nefesinde
Leyla'sız üşürüm ben Mecnun misali çöl gecesinde
Yoksa sensiz ne yapardım ben bu dünya kafesinde.

Gecenin esrarını ancak kalbi açık olanlar bilir
Kör için bakmakla görmek arasındaki fark nedir
Beyinde bir iştiyaktır aşkın kalpteki dereceleri
Altı günde yarattığın evrene bakarken acizim
Milyar kere trilyon gök cismi içinde bir hiçim.

Şubat - 2022

İbrahim Yılmaz
Kayıt Tarihi : 21.2.2022 01:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Yılmaz