yoksun işte kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi
şu an saatin kaç olduğu önemli değil
sessizliğin çemberinde milyonlarca ses kesilmiş çünkü
şahit olduğum ayaklanmalar dingin bir nehrin akışına koşuyor
bir dahaki gece yolculuğuna dek
kovulduğumuz cennete yeniden kavuşmak için
ısırmış olduğum o nefis elmayı bitirebilmek için
en kuytu bir mekanın en olgun vaktinde bir sukut
bir ucu çınar gölgesinde diğeri gökyüzünün
hangi basamakta sancısı tutarsa düşlerimin
dostlarımı o zaman kaybetmeye başlarım
eteklerimde gümüş rengi bir yığın matem
daima bir sonbaharın hüznü dolar ruhumun derinliklerine
gecenin esmer serinliğine sır bulaşır bir kere
bir vahşinin öç alma saatini beklediği gibi
gecenin koynunda
kış kıyamet ulu orta kar yağıyor lapa lapa
ürpertilerin en şiddetlisi ışıkların titremesinde
üşütmeden aşkın o bembeyaz mevsimini
gözlerime kar taneleri düşüyor kalbim ateşlere üryan
meczup bir rüzgar dağıtıyor efkarımı
hercaimenekşe kokulu
düşlerime tutunup uzanıyorum karbeyaz gökyüzüne
kevser gününe olacak bütün randevularım
çarmıha gerilmiş, kelebek kalbime mıhlanmış
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 25.1.2018 15:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)