GECENİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ -2
Yıl 1963,bahçemizdeki mindere uzanıp samsun asfaltından geçen otomobilleri sayardım.Şu kadar araba geçerse şu dileğim olacak derdim. Olurmuydu bilmem,şu an anımsamıyorum.
Yıl 2010 artık arabaları saymıyorum ama hala bir arabam olmadı, olsun diye hevesimde olmadı. Üzgünmüyüm? Hayır.Çünki yön kavramım gelişmediği için zaten olsa da kulanamazdım.
Beş yaşımda katil olduğumu sanmıştım.Bir uğur böceğini severken ölmüştü zavallı hayvan. Haftalarca ağladım, aylarca rüyamda gördüm. Üzgünmüyüm? Evet…Çünki hala içimde o doğa sevgisi mevcut, insan sevgisi de.Kakalaklar haricinde tüm canlıları sevdim.
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken