Çocukluk arkadaşım H.Cihat DURGUN'a,
GEÇEN YILLAR
Çocukluğumuzda top oynayıp koştuğumuz çimler şimdi neredeler?
Betonlara gömülen anılarımız zamana yenik düştü söyle bize neler oldu?
Değişen biz miyiz yoksa zamanı değiştiren bizler mi?
Geçmişi geri getirmek ne kadar zorsa yaşadığımız o günleri, neşe içinde koştuğumuz kahkahalarımızın gömüldüğü, küçük bedenlerimizin aşındırdığı çimleri, yırtılan pantolonlarımızı akşam yemeklerinde yorgun şekilde eve gelmemizi, ramazan aylarında balkonda ezan sesini beklemeyi, şimdilerde unuttuğumuz komşu ziyaretlerini unutmak çok daha zor.
Yaşama sevinciyle dolu minik yüreklerin kuş cıvıltılarını anımsatan okul bahçesinde yani hayatın bizlerden sorulduğu çağlarda hep aynı sırada yan yana iki küçük yürek iki neferdik biz....
Okul çıkışlarında koşturmalarımızı, köşe başı simitçilerini, niyetçilerini, kos helvacıları ak sakallı macuncu dedeyi unutmakta zor seni unutmakta…..
H.Cihat DURGUN
Şubat 2001
.......Güzel dostum,
.......Bir bilsen ne kadar direndim büyümemek için. Bir yanım hep çocuk kalsın istedim ama beceremedim. Şimdi söylenen her söz, yüzüme çarpan her kapı öylesine ağırıma gidiyor ki bir türlü hazmedemiyor yüreğim büyümeyi.
.......Hatırlar mısın çocukluk akşamlarımızı,o incir ağacının altındaki duvarın üzerinde saattlerce oturup dünyayla dalga geçişimizi. Ne çok eğlenip, ne çok gülerdik. Dünyadaki hiçbir keder kolay kolay uğrayamazdı yanımıza.
.......Ah güzel dostum, şimdi nedense hiç gülmek gelmiyor içimden. Dokunsalar ağlayacak gibi oluyorum.
.......O çocukluk bahçelerimiz de yenik düştü sonunda gri beton yığınlarına. Şimdi koca bir gölge var sereserpe uzandığımız çocukluk düşlerimizin yeşerdiği bahçenin tam ortasında. Şimdi bütün çocukların hayalleri sadece dört duvar arasında.
.......Artık her doğum günümde biraz daha kederli uyanıyorum gelen sabaha. Mutluluğun o rengarenk resmini yapmak yerine her mısrasından kan damlayan şiirler yazıyorum. Soğuk bir dağbaşında karşıladığım yirmi üç yaşımı ve doğum günümden bir gün once işsiz kaldığım yirmi dört yaşımın şiirini…
.......Bugün 28 Ekim, çimler üzerinde koşup oynadığın o çocukluk arkadaşın yirmi dört yıl once bugün bir şafak vakti merhaba demişti bu hayata.
.......Son zamanlarda aldığım en güzel doğum günü hediyemi verdin belki de farkında olmadan. Buğulanan gözlerimin çukurundan küçük bir tebessüm ayırdım senin için.
.......Gözlerinden öpüyorum güzel dostum…
Çocukluk arkadaşın
Melih COŞKUN
2005
Melih CoşkunKayıt Tarihi : 28.10.2005 00:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
nerdesin özledim seni....
bir mucize olsa
son bir kez görsem seni...
diz çöküp önünde
sarılsam ama çok sıkı sarılsam
gözyaşlarımı bıraksam avuçlarına.....
seni çok özledim
çokkk özledim
ÇOCUKLUĞUM.....
__Bir şiirimden alıntı,anımsattınız teşekkürler....Kaleminize sağlık...
TÜM YORUMLAR (3)