Ellerim ceplerimde yürüyorum güneşe doğru… Hüzün benim ardımda…
Güneşin son ışıklarında bir ben varım, sanki bir sen varsın… Bir de akşamın hüznü…
Ucuz emek taşları döşenmişti sevgi yoluna, sevgi adına…
Hafife alınmış bir sevgi ve karşılığı ucuz emek…
Kaç beden bu ucuzlukla sevgide acıya sürüklenmişti…
Zorlamasına giden ve şansa bırakılan zaaflar, istekler ve de amaçlar acımasızcasına kıvrılıyordu bedene doğru…
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Birbirine vuran hareketler acı gonkları çıkarıyordu…
Ve
sevgi ucuzlayarak çürüyordu bakışalar arasındaki hayretle…
Kayıp bakışlarda kalan sevgili görüntüleriydi hafızayı dürtükleyen…
Silinmiş harflerle cümleyi anlamsızlaştıran bir düşünce arayışıydı bu…
Yalvaran bakışları anlamlaştıran bir düşünce çıkmazı bu yaşamın hafifliği...
***
Evet, gecedir soyutlar insanı kalabalıklarından...
Sevgili Mustafa Bey, yüreğinize sağlık: ) +
Hayatın acı gerçekleri sevginin aşkın harcanışı yalan ve riyanın hayatımız içinde olması ve duyulan sıkıntılar....harikulade.
Kutluyorum Mustafa bey saygımla efendim.
BU GÜZEL DENEME İÇİN KUTLARIM SİZİ BEĞENEREK OKUDUM YÜREĞİNİZE SAĞLIK KALEMİNİZ DAİMA GÜZELLİKLERİ YAZSIN GÖNÜL SESİNİZ HİÇ SUSMASIN DAİMA ÇAĞLASIN SAYGI VE SEVGİLERİMLE +10 PUAN
kutluyorum güçlü sesi.
namık cem
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta