Ve dün gece;
Aynada bile,
Ben bile,
Beni ben sanıp,
Sen diye kırdım aynamı.
..
Âlemde gündüz gönlüme işkencedir;
Bence bayram ufukta gün bitincedir.
Günün geçit vermez karlı dağlarını
Sanki sihirbaz bir el eritincedir.
Bütün gün beklediğim bahar ki gece,
..
Geceyle dinlemeli genişleyen
Bir ağacın gövdesini
Üzerine yıldız sererken
Su vermeli gülün toprağına
Şiir geceyi sever çünkü
..
Orucumu yiyiyorsam Ramazanda,
Mübarek aydan habersiz sanma,
Çileden gece oluyorda gündüzüm
Sahura kalkıyorum gün ortasında!
..
her taş yürümek istiyor, baksana
anımsamak istiyor kül, ateşin başlangıcını
yeşermek istiyor kan, gecenin kollarında
gülmek istiyor ölüler, baksana.
eşilmiş toprak, bulunmuş tohum, küf
kim anlatabilir ki hüznün mesafesini
..
söylerken ağlayan şair
doğururken ölen ana
ikisi de bir
aşk ve acı haberim olmadan
en ücra yanıma sığınabilir
I.
..
O, bu gece derdinden eriyerek akıyor,
Müphem duran ne varsa hep peşine takıyor,
Bak yıldızın akıyor, bak yıldızın akıyor.
Ey her gün bir mezarın taşını omuzlayan;
Kalmadı gökte bile senin için ağlayan
Kalkmamak ümidiyle haydi toprağa kapan.
..
Ağrılarım ağrıyor bu gece yarısı
Dertlerim öksüz sahibi yok.
Sensizliğimin yeri boş
Bir kez daha gömdüm, bin kez dahaöldüm
bu gece yarısı
Geçmedi sensizliğim, geçmedi bu gece yarısı
Ve içimde bitmiyor bu gecenin yarası
..
Bu kadar mı kasvetin ey gece!
Hadi örtsene beni
Ne o yetmiyor mu karanlıkların yoksa
Korkmuyorum artık senden gel
Gel gücün yeterse yıldızlarını üzerime ser
..
Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
Bana açtığın her telefon.
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
..
İpince ipekten gece
hışırdasa yırtılır gibi
çalıyor sessizliğin kampanası
dışarda afiş asıyor çocuklar
uzaktan silah sesleri geliyor
kal diyor bir kadın sesi
gitme kal
..
Gülüşün kovamaz lâcivert geceyi
Bir hilâl belirir gecede, sâdece...
Kederle de kararmaz gözlerinin lâciverdi
Yıldızlar belirir, kayan yıldızlar
Yeryüzündeki bütün yalnızlar
Ürperir, derler ki “çocuk kederli”
Sert çocuk, sarp çocuk, lâcivert Çocuk,
..
Benim de öyle akşamlarım vardır.
Kapıdan girince anama sarıldığım,
Çocuklara karamela ve çekirdek getirdiğim,
Meyhaneye uğramadan çakır keyif,
Düşmanım yok,
Gündeliğim cebimde,
Küfretmeden
..
^gizli bir yantesir taşıyor kaygı
elleri yorumlamaktan aciz artık
terk diyorsunuz adına ben
cama tırmanacak gölgenin ayağına
basan bir başka gölge gibi ortalık
yatışınca ölürsem kızmazsınız^
..
Bir eski temmuz mu bu geçmiş yıllardan?
Yosun, kavun ve deniz kokan...
Hem küflü hem sıcak bir Temmuz
Hiçbir yerden hiçbir beste duyulmuyor
İster istemez geçmişi düşünüyor insan;
Siz söyleyin Filozof Rıza Bey,
Yenmek, bir kabristan mı almaktır?
..
Zamanıdır, güz...
ölümün üstüne bile gidilebilir
Bir şair gibi yürekli ve mağrur
Çığlıklarla uykular birden bire bölünebilir
Süprizler taşırım, kalbim içimde dumur
Kadehime gece koy ey saki
..
Bir mavi gecede başlamıştı sevdamız
Ve maviye çalmıştı bütün umutlarım o gece
Unutturmuştun bana karanlığın siyah olduğunu
Ve gözlerinde farkettim ilk kez
Bütün gecelerin mavi olduğunu
Bir mavi geceydi o
..
Geceler nerede?
Kendimi özlediğim mesafelerin başı,
Huzurun mahzunlaştığı oda,
Gel, gel ey! Sabrın kara taşı.
Dört duvara çizilen,
Günahlardan ürperiş;
..
Söz almak için ayağa kalkıyorum
ve duruyorum yüreklerinizin önünde.
Kenetlenen dost elleri kutsamaya
ve uçurmaya barış güvercinlerini
hazır ağzımda sözcükler,
anlatmaya hazırım sevdamı ve ülkemi,
ırmaklar gibi taşıyıp getirdim
..
Gece çiçekleri
Daha güzeldir...
Gündüzü göremezler...
Uçuk kırmızı... Mor...
Ya da gece mavisi...
Gözleri gecelerden
Seçemez başka rengi...
..