balıkçı kasabasının
çamurlu dar sokakları sesiz
kaldırımları ayak sesinden mahrum ıssız
o martı kadar ıslak yalnız...
evlerin perdeleri kapanmış ışıksız
yorgun sokak lambaları uykuya dalmış...
gece soğuk gözleri kör
sökülmüş yıldızlar pul pul ay sürgün edilmiş
kara derili deniz delirmiş köpük köpük
martının çığlık çığlığa yüreğindeki acı kadar...
mabedimizin dört duvarına sinmiş
tütsülenmiş sevişlere bulaşmış sarı hüzün kadar...
tenime yastığıma
gülüşlerime gömülmüş kokun eksik
titreyen mum alevi gibi bedenime teyellenmiş canımdan
sana olan özlemim kadar...
yokluğunun gölgesine sığınmış
ürkek şaşkın telaşım haf ve reca arası sancılı
deniz fenerinin saçağındaki o martı yolunu bekler...
ellerim sıcacık avuçlarında uyanmayı
gülüşlerim gül yüzündeki ufacık bir tebessümünü bekler...
mendirekte yorgun gövdem
ayaklarıma tenim şu kuru canıma yük...
nefesim soluğun olmayı tenim teninde yanmayı
canım ıslak o martı kadar yolunda ölmeyi bekler...
başımı dizlerine koyup bal damlası gözlerinde
yedi renkli gök kuşaklı masum sevinçlerle son nefesini vermeyi bekler...
Hasan ODABAŞI
Hasan OdabaşıKayıt Tarihi : 2.4.2021 22:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!