yetmiyor uyumak için, koyunları çit atlarken saymak, yetmiyor
şimdi beynimde en heybetli atları ile atlılar, binlerce cirit atıyor
gece karanlığında üstüme salınarak gelirken, bir sıra uzak kavak ağacı
dalgalı hayaletlerin giysilerine benzetir rüzgar, dibinden vurulan ışıkları
sağıma dönsem boşluktur, solumda binlerce cellat kan içer gözlerimden
artık büyüdüm masalı yırtar kendini, çocukluk günlerime dönerim yeniden
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
İKİ;üç kez okuduğum şiirlerinizden biriydi.Çok güzeldi çokk.Kutluyorum.Saygılar
Yalnız yaşayan bilir gecelerin üstüne üstüne nasıl geldiğini, neleri düşündürdüğünü,genelde çocuksu korkuları, kaybolmuş canları ve onlara bağlı yaşanmışlıkları ve korku yine sahneye çıkar ne kadar cesurca dayanırım ben diye düşünsende esiri oluverir insan can simidi annenin özlediğin şefkati, babanın korumacılığı,tavassutu; ama en çok sevgiliye duyulan o başka tanımlı özlem yardımına koşar.Çok satırlı korku anlatımlarını bir satırlık tırnak içindeki sevgili ait ne varsa yazılacak, yazılmış şairi düzlüğe çıkarır.Ellerine, yüreğine sağlık.Kutlarım.Dinmez ER/Çeşme /
onsuzluk gecelerde daha derin düşer,yaralar yüreği...yinede herseye rağmen sarılmalı hayata...onsuzluğa inat...kutlarım kaleminizi cevat bey.saygılarımla...
'Korkuları yalnızlıklar doğurur..
Yalnızlığı ise sensizlik..
Sensizlik korkutur beni.'
Siirin yüregi iste burada atiyor!...
hangimizin korkulari yalnizliklarimizi...
yalnizliklarimiz ise 'Onsuzluk'
'Onsuzluk' korkutmuyor ki bizleri sevgili Sair?
Ele aldiginiz konulari, nesneleri bir tiyatro yazari ve sahne tasarimcisinin ya da bir görüntü yönetmeninin özeniyle secip düzenliyorsunuz duygu ve düsüncelerinizi siirlerinizde...
Biz okuyuculariniza da haz alma, düsünme ve yorumlama olanagi ve yasamimiza yeni bakis acilari kazandiriyorsunuz...
Yorumlarken
yasiyoruz
hissediyoruz
düsünüyoruz
hüzünleniyoruz
umutlaniyoruz...
böyle zengin duygu ve düsüncelere yönelttiginiz icin tesekkürler degerli Sair...
Korkunun her hecesinden,
bin yıldız sarip koynunuza....
güneş doğmadan
…… uyuyabilmek te güzel olmali sanirim...
ben biraz düşündüm, bu kadar ierde neler olabilir diye. Biraz kendime baktım ve açtım, beni de. Bende olan kimde de yoktur deyip, yeniden kapattım o açtığım yeri.
Güzeldi.
Çok güzel.. kutluyorum
Kutluyorum...kaleminize saygılar.
Hasreti ve insanın sevdiği ile birlikte oluşunun güzelliklerini çok güzel işlemişsiniz kaleminize sağlık Mesut Özbek
Hep var olan ama hiç olmayan sevgiliye duyulan özlem...O'nun hayali...sevgi...aşk...hüzün...yaşanmamışlıklar...kayıp giden zamanlar...en fenası da; geceler ve korkular...
Mükemmel bir anlatımla, oya gibi işlenmiş dizeler...Enfes bir hüzün...
Kutluyorum sevgili Çeştepe...
çocuk olup kaçsam düşlerime ya da hayalini uyutsam da dizlerimde
kareleri katran kaplı bir bulmacadır, sensizliğin adı böyle gecelerde
****
Merhaba Cevat Kaptan .
şiirine nasılyorum yapılır bilemedim ama hissederek okudum...
tıpkı küçük bir çocuğun korkusu gibi .
demek yaşla falan ilgisi yok bu duygunun yani yalnızlık kurmacaları başladı mı hele bir de gerçekden yalnızsak olay buundan ibret öyle ya ne anamız ne yanımızda üstüüze gelen koyu kabusların ilk başlarında bizi uyandıracak bir canımız yok . sonuna kadar görmek zorunda kalabilirz yada uyandığımızda teskin edecek bir el yok .. bu çok kötü olur sanırım . ne biliyim o an anlatmak istersin ya da nefes nefese kalkınca yanında birinin olması ya da sesini duyup uynadıracak birilerinin olması ve son boğar insanı .
nefes alış verişin hatta gün boyunca etkisinden kurtulmaz iille yanında ses olacak birilerini arar insan ..
korkular erkeklere yakışmıyor desem de demek insanoğlu için gerçekten belli etmeselerde herkes de korku denen karanlık duygunun içine girebiliyor ..
ve de yalnızlıkla birleşince çıkan şiir çok çok anlamlı olmuş okurken acabaları da getirdi nasıl derler yaşayan bilir .
zor olmalı şiirin içinde iken öyle bir düşündürüyor
****
kırbaç çığlıklı karanlık kuşlarını ben duyarım, denizler duymaz
ama uyumamışsam eğer hala, bilirim ki yakamozlarda uyumaz
kurşun askerlerimin boğulduğu denizde tanıdım onları, yani yakamozları
ağlıyordum göz yaşımın izini sürerek, birden üstümde buldum dalgaları
şaşırdım sırılsıklam, binlerce ışık olmuştu karanlık, tutuyordu ellerimden
ay düşünce denize, çocuklar yakamoz olup fışkırıyordu oyun bahçelerinden
ama bir hain zıpkın da öylesine aynı renkten parlar ki, ışığın aldatmasından
açıl susam açıl demekle açılmaz dalgalar, kaçamazsın korsan filikalardan
…… sıçrarım
*****
her zaman ki gibi kurgulamalar kelimlerin oluşumu yani herşey dört dörtlüktü .
hüzünlü idi ..
ama o zamanda bile sevgini...
anne şefkatine muhtaç bir çocuğun inleyişi de vermişsin
gece karanlığında üstüme salınarak gelirken, bir sıra uzak kavak ağacı
dalgalı hayaletlerin giysilerine benzetir rüzgar, dibinden vurulan ışıkları
sağıma dönsem boşluktur, solumda binlerce cellat kan içer gözlerimden
artık büyüdüm masalı yırtar kendini, çocukluk günlerime dönerim yeniden
alnımda bir anne dudağı unutturur kimsesizliğimi, kokusunu duyurmadan
korkunun her hecesinden, bin yıldız sararım koynuma, güneş doğmadan
…… uyurum
(ama yetmiyor işte yetmiyor
ellerini istiyorum ellerini, sok göğsümden içeri, sil terlerimi….)
yüreğin dert görmsin kaptan
hüzünlü de olsa okutturuyor ..
imgeler o kadar sağlam örmüş ki şiirini .. güçlü kalemini kutluyorum ..
etkilendim...
dedim ya yorum bile yazamıyorum ..
zor bir durum olsa gerek .
Bu şiir ile ilgili 83 tane yorum bulunmakta