Gece Işıkları - Binyıl Ateşleri

Ulaş Başar Gezgin
124

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Gece Işıkları - Binyıl Ateşleri

Geçtiğim ülkeler var üstlerinden,
yaşadıklarım yanında,
Ne bir ışık kimisinde ne ufacık bir belirti
yaşamak adına...

Ya büsbütün okyanus bir uçtan bir uca
ya da çöl kumlu kumsuz,
vardır tek hane en fazla...

Ama yine de yurt demişler kimi insanlar,
kumlu kumsuz çöllere,
uçsuz bucaksız okyanuslara,
soğuk mu soğuk kutuplara...

Ama yine de fenerler kondurmuşlar insanlar
Robinson adalarına,
Kardaklara,
gel-git varlıklarına yokluklarına...

“İnsanı anlamak zor, yurttan anladığını da”
diyecektim tam,
Avustralya üstünden geçer olduk ve bu kocaman kıta,
Geçiş vizesi istedi havaalanında birkaç saatçik durmak için bile...
Demek ki daha da zor, insanı anlamak,
yurttan anladığını anlamak.

“İnsanı anlamak zor, yurttan anladığını da”
diyorum ve ışıklı ülkeler geçiyorum
röntgen filmine bakmak gibi birşey,
mikroskopik hayvanlara bakmak gibi birşey...

Hanenin en küçüğünün bunca gürültü patırtıdan sonra
uyumasına mı bağlamalı şu lambanın sönüşünü,
yorgun bir öğrencinin artık dayanamayışına
mı ağır sınav öncesi son turları atmasına;

Politik bir eylem gibi mi algılamalı yanıp sönüşünü şu lambanın,
yoksa bitmekte olan bir sokak lambası mı çekiyor dikkatimizi? Anlamadım.

Bulutlanıyor hava ansızın ve belki yağmur
yağıyor ve söndürmeyecek ışıkları
yağmur ve ışıklamayacak okyanusları
ve çölleri ve kutupları.

“Uygarlık böyle birşey değil” dediğimizde
biz yerliler; anlamadılar göçmenler
nerede yanıldıklarını...

Ve sözümona uygarlık getirdiler bize,
ve tarihte belki de ilk kez,
uygarlık getirdiler bize ve uysallaştırdık
onları...

Akrabalarımızın uzun, çetin yolculukları
var çok-satarlar arasında, koca kıtada,
şaşılası değil.

Dedelerimizin romanları
var uzak bir ülkede gidiyor kapış kapış,
şaşılası değil.
Ama işte bizim ateşimizin, kocaman
ateşimizin görülmemesi beyaz uzun
bulutlar arasından,
Sönük durmasi konaklarımızın, çergelerimizin,
Hiç kabullenilecek gibi değil, gibi değil.

Uçaklar geçiyor ülkeler üzerinden,
Kocaman kanatları, upuzun kuyrukları var.
Ve yolcular göremeyeceklerse ateşlerimizi,
Faydası yok bakmanin aşağılara...

Biz yerliler belki bin yıl görünmeyeceğiz,
Işıklı uygarlıklara tapan yolculara,
Biz yerliler belki bin yıl söndümeyeceğiz,
bin yıl önce yaktığımız harlı ateşi!

Ve sizin ampülleriniz ki,
Çabuk geçmeklikleriyle ünlü,
Ha sönecek ha söndü...

Avustralya çölleri üzerinde, 2004

Kaynak: Gezgin, U. B. (2007). Gezgin Şiirleri (2000-2005) [Gezgin’s poetry]. Lulu.

Ulaş Başar Gezgin
Kayıt Tarihi : 9.8.2022 00:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ulaş Başar Gezgin