Gece Güneşi..Garip Çoban Şükür Günlüğü ...

Engin Demirci
946

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Gece Güneşi..Garip Çoban Şükür Günlüğü..www.beyazrenkler.com

Gece Güneşi -Garip Çoban Sıradışı > Şükür Günlüğü -www.beyazrenkler.org

-

İmge değil yaşanmışlık aşkın en yüksek haline not düşülüyor
çam kokulu, lila bakışlı yarla
Dualarla ruhun sarmal kollarında büyüyen yanlarımızla yolculuğumuz
Yağmur duygular halinde uykulu bakışlarla açılıyor hasret birdenbire
Uyur hallerde okunanda gönüle mırıldanıyor dualar
Hatta ruhları dinlemek istiyorsunuz aşkın yeşilinde

Öyle ki içinde konuşurken nefes nefes yürürken,
yaşarken aslında tek koltukta hep var olan ve sadece farkı manzara değil
Yamaçlarını tırmanırken duygu yüklü zirvesinde
farkında olanların duyabildiği aşkı keşfediyorsunuz
Sözün zikri ile söz yer değiştiriyor
Seugilıyle eve dönerken hiç bir şey söylemeden kosmaya başladı peşimizden

Ayın en güzel halinde O gece başka ne oldu?
dua mektubunla değişen kaderinde
İnanmak istediğim olamıyor artık o kadar
Dünya gözüyle, vedduha bir kez daha ruhun yeni yıldızı
Ötesini anlatmakta oldukça kısır kalıyor dünya
Gizli ezgileri var ellerin akılla hasbihalinde
Hayalleri yıldızlara değenlerin ruhuna inanmak istiyor secdede gece

Bağıra çağıra koşmaya başlayanlar sözde yer değiştiriyor
Birden hiçbir şey söylemeden boylu boyunca yere düşüyor boğuşulan duygular
Sonu mutlu bitsin diye kelimeler öneriyor yaşananlar
Fakat kimsenin düştüğü yerden kalkamadığı ve iyileşemediği ağıtlarda kalpler
Kim bir isim verebilir ki? Aşıksa aşka! Maşuk

Elçiye zeval olmaz önce aşk vardı
Alıştığımız sevgiler yok artık tek başına
Ya sevgi duada elleri bırakmışsa
Yeryüzü iremlerinden koparmaya kıyamadığımız
atlas çiçeklerinden bir elbisesin ruhumun göğünde
İçine hiç bir şey giyiyormu dua gecede nurlaşınca

Uçurumun kenarında meseleyi anladım insanlar dalıp gitmiş rüyada
Olabilecek en zarif şekilde ölümle dans ediyor ruhlar
O üzülmesin diye uykusuz ruhum
O güneşin batışı gibi tebessüm eder gecede
Dualarım arştan döküldükçe taç yapıyorum ruhuna
Gölgesinden kaçmaya çalışırken ne yapıyorum
Bana bakıyor duaları, bakıp bakmadığına baktığımı görünce rahatlardı ruhu
Gece güneşi kalbini eşeliyor secdemde sevgili

Dua ile canlananlar abartısız
Sadece bir tutam mütevazi herkes olabilene katılmış ruhla
Zaman zaman sıradan kelimeler sektelere uğratıyor duyguları
Bu manaya başka misal yolunu tuttu
Sığınak orasıdır besmeleyle
içine aşk denemeyecek kadar aşkî hisler katılınca ten sevıncinde
Rüyanın tabirini sorarlar sinedeki acıyla
Dua kadar bazen güzeldin derler aynadaki yanlarına

Secde et de yaklaş buyurdu rabbin ruhların huzurunda dileğın
Kitaptan, sözden, harften, tebessümden, dudağa saklanmış dille değil sevgiliye zuhur edişim

Dilediklerim ezan sesinde, sabrıma düştü ikindi vakti men ettiklerimi taşlıyor dualarım
Ve bazende, sana karşı o kadar mahçubumki ey aşk

Ayın yüzüne bile bakamıyorum üstadın bakışı var ıspartanın dağlarında
Gül kokusuna saklanan resimde görünüyorsun
Resim, ressamına nasıl bôbürlenebilir?
Ayın en güzel halindeysen
İşte o zaman, seyrettiğim en güzel resim belkide sen olduğunu hissediyorum
Cümlelerim utancı ve ayıbı oldunuz

Eskiden korkardım Ashab-ı Kehfin güneşinden
Kendi ellerimle teslim ediyorum duaları
Kapımdakı kimdir?
Ruhumu bölüştürme işini iyi bir şekilde o hisle tevhid sırrında bize ne hediye getirdin?
Ey sevgili
Eliniz boşmu geldiniz koynundan aynayı çıkardım kimse görmesin diye
Surete aşık olmakla murada erilmiyor
Su kenarında suyu esirgeyen, ırmağı görmeyen kör gibidir aşık

Ruhumun karşı kıyısında tanıdık bir hayat var yoksulluk günlerimizden kalma
Ve bu hayatın içinden doğmuş bir de aşk
Duaların renginden toprak kokulu kendi yağında kavrulmuş duygularla
Öteki yanı taşradan geliyor gibidir
Süleymanın belkısın gönlünden taht çalma gibi
Karıncanın bile sesini duyan kişi,
elbet uzaktakilerin sırrının feryadınıda duyar her an zamanda
Hala da öyle gibi soluruz lütf-u keremleri inkar ederken

Evde kimse yok!

Ruhların mest olduğu saatte, bu ses kimdendir?
Çocuk gözlerıyle tanık olduğun bir derin su gibidir
Tanıdık gelir satıraralarında dualarla gezinirken anılar
Ruhun kıyılarına vuran dalgaların sesi işitilir vakit uykudayken

Sırrını söyleyen, birçok sırlara vakıf olur!
Duyguların sesi işitilir gezinirken ruhta
İtiraf etmek gerekir ki endişeler kendine güvenmiyor
Destek alınan sancılarla bazen de duvarlara çarpıyor
Benimsenenler mağdur edilmiş

Ancak derinlerde öğrenir insan yüzmeyi ruhun zikrinde bedeli boğulmak olsa da gecelerde

Bir derin su gibidir dua içinde çırpındıkça
Aşkın dehası filizlenmişse, aşkı doğadan hırçın ikliminden gelir aşık
Hüzünlü çoğu zaman ağlamaklı ruhumdaki ocağındaki yaşamım
Yeni duyulan bir isim çocuk gözleriyle tanık anlatılanlar arasında
her gece aç dualara
Çakıl taşları gibi takılıyor yıldızlar geceme
Algılamalar koparak yaşanıyor sabahlara

Sevgiliden kendini gizlersin ama hakikatı gören içinle sen de bir perdesin
Maşuk der ki ezan vaktinde ya rabbi, beni tekrar tenime döndürme
Ta ki bu gülşende mesut kalayım
Hatırı sayılır ecel ballı sirke tadını kıskanır şeker gibiyse aşk
Açlıkla bekler durur arı çiçekteki aşkı vakitli vakitsiz
Oluk oluk akar gönül gözyaşları

Bir başka hatırada öldüresiye dövülüyor yaşanmışlıklar
Az çok bilgi verir burada da asılı kalmış duaların gerginliğinde yaşam
Hak etmiştir ok gibi fırlayıp terk eden cezalandırılmış gecede
Ölümden dönmüş hayatları anlatıyorsa bitmez tükenmez aşk
Yaşanan yoksullukların bitmez tükenmez açlığında acı duymamızı istiyor aşk

yed…00:57…30062009Garip Çoban Sıradışı> Şükür Günlüğü

http:www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? p=87104#post87104

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 5.7.2009 01:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Engin Demirci