merak tanrısı bir sabah ince esen rüzgara çevirecek seni
yazacak görev kartına, ezberinden hiç silinmemiş adresimi
elinle koymuş gibi,
karşında bulacaksın, zorlanmadan
gireceksin kapımın altından içeri yada penceremin açığından
yaşam; yaşayanların yaşadıklarını tanımaya böyle başlayacak …
ilk baxışda vuruldum,
gözlerine baxanda men
başın eyib utananda
utanışına vuruldum men
bezen asta bezen yavaş
Devamını Oku
gözlerine baxanda men
başın eyib utananda
utanışına vuruldum men
bezen asta bezen yavaş
ince esen rüzgârla gezdirdiniz çocukluktan bu güne okuyucularınızı da,
yaşam yaşayamadıklarımız için ağlıyacak belki arkamızdan bizimde
çok duyguluydu,
tebrikler sayın Cevat Çeştepe.
susadıklarını sanarak su vermekten başka, göz yaşlarını silmek
yaşam; yaşadıklarını tanımadan kaybettiklerine böyle ağlayacak.
Yureginize saglik gercekten muthisti kutluyor saygilar sunuyorum
yaşam; yaşayanların yaşadıklarını tanımaya böyle başlayacak …
ve
yaşam; yaşadıklarını tanımadan kaybettiklerine böyle ağlayacak.
zaman geldi tanımaya başlandı ve ağlanmaya mükemmeldi.şair kaleminize saygılarımla tebrikler..
Onurlu bir geçmişi, merak tanrısının elindeki defterden okudum,yaşıyorsak yaşam devam ediyordur demek ki, hiç bir şey için geç değil !...yaşam; ''yaşadıklarını tanımadan kaybettiklerine böyle ağlayacak'' Ağlamadan yürümek gerekiyor kaldığı yerden yaşamların merkezine doğru,çekim noktasına daha yakın olmalı,çemberin dışına doğru çıkınca,çekim kuvvetini hissetmek zor oluyor ama merkezdeki ''merkez kaç kuvveti''ni de hesaplayarak düşmemek gerekiyor,ayakta ve dik olabilmek için.Biyoğrafi gibi,hoş bir şiir,insanın kendisini böyle şiirsel bir ifadeyle anlatması çok hoş,başarılı bir çalışma,elleriniz yorulmasın,tebriklerimle....
''yani aşka aşık olmak vardı içimizde, memleket sevdasının yanı sıra
kırda açan çiçeğe, bir çocuğun gülüşüne ve havada uçan kuşa
sarılmak en yürek yanımızla, insanlık adına deftere ne yazılmışsa
her sokağında başka kaybolacağımız kocaman bir şehirde
kaybolmadan önce ….
şimdi öğreniyor ve üzülüyorsun, sorsan söylerdim zamanında
oysa öyle boş ve sahipsiz bıraktın ki, herkes düştü kendi yoluna
önce birbirimize yabancı olduk ve beraberinde yaşam adına sana
neyse ki sonunda, bahanesi oldu merak tanrısının can sıkıntısı
defterimizden öğrendin işte, yaşadıklarımızı ….
………………….
en erken uyanışlardan daha uykuya mahmur olacak saatler
bir ses duyacaksın birden, ağlıyor mu ne okumadığın defterler
kapanırken bile perdeler .
aklının kenarına gelmeyecek,
susadıklarını sanarak su vermekten başka, göz yaşlarını silmek
yaşam; yaşadıklarını tanımadan kaybettiklerine böyle ağlayacak. ''
Okunmayan , okunmadan dürülmüş öyle defterler var ki...
Ve her şeyi sevebilen gönüller...Sevgiye hasret...
Acısıyla, tatlısıyla ömrün her sayfasını içinde saklayan...Ser verip, sır vermeyen , içinde hayatı gizleyen defterler...
Yine gönlünüzden bir sağanak boşalmış...Ve biz geç okumuşuz o defterleri...
Saygılarımla ...Halenur
şimdi öğreniyor ve üzülüyorsun, sorsan söylerdim zamanında
oysa öyle boş ve sahipsiz bıraktın ki, herkes düştü kendi yoluna
önce birbirimize yabancı olduk ve beraberinde yaşam adına sana
neyse ki sonunda, bahanesi oldu merak tanrısının can sıkıntısı
defterimizden öğrendin işte, yaşadıklarımızı ….
………………….
en erken uyanışlardan daha uykuya mahmur olacak saatler
bir ses duyacaksın birden, ağlıyor mu ne okumadığın defterler
kapanırken bile perdeler .
aklının kenarına gelmeyecek,
susadıklarını sanarak su vermekten başka, göz yaşlarını silmek
yaşam; yaşadıklarını tanımadan kaybettiklerine böyle ağlayacak.
helal olsun bir kez daha................saygılar
Cok guzel olmus, yasam yasananlarin yasadiklarini tanimaya nasil baslarmis;
yasadiklarini tanimadan kaybettiklerine nasil aglarmis gorduk hepberaber..
Yureginize saglik olsun..
Leman Subasi
yüreğinize sağlık.kaleminiz daim olsun.tebrikler
müzehher
Özgürlükden yana, yarınlara ışık sunan kaleminiz susmasın. Tebrikler.
siyah gecelerden ve mor alacası sabahlardan doğan çığlıklar
kimi uçuşan hücre iken sokaklarda, kiminin elinde pankartlar
beni inançlarım ve sorgulanmayacak sevdalarım ile tanıyanlar
bilirler aynı güneşe el açarım aynı torbanın içindeki kavgada
farklı cephelerden ama ….
daima barış, özgürlük ve eşitliğe aç bırakıldı benim sofralarım
yalınayak küfürlerim ve öte yanım sırılsıklam sarhoşluklarım
ama her sevdamda taze çiçek gibi yeniden açmasa umutlarım
kanım mazgala akarken ağlardım, yakardı göz yaşlarım içimi
eyvah derdim, giden benim gençliğim mi ….
Tebrikler Cevat dost harika harika harika yazan kalemin hiç susmasın yüreğine sağlık tam puanımı yolluyorum yine saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 97 tane yorum bulunmakta