GAZİ ŞİİRLERİ

GAZİ ŞİİRLERİ

Halil Gülşen

Günlük güneşlik bir gün, Alaca Meydanı’nda;
Bir banka oturmuştum, Eski Cami yanında.

Bastonlu biri geldi; belli, yaşlılık çağı;
Sağ yanıma oturdu, aksıyordu ayağı…

Sordum, adı Necip’miş; Kuyluş Köyü’nde Mukim,
..

Devamını Oku
Mahmut Gazi Şimşek

İnsan: bir hiç uğruna
Gidip, hiç olacaksa
Kendini, hiç sayarsa
Zararlı çıkmaz asla

Her heves ve hevada
Mevcut, bin türlü bela
..

Devamını Oku
Bahattin Tonbul

İnsanlar insanı, çocukda tanır
Yüreğin güzelse, güzel bakarsın
Yaptığın emeği, kaybetmiş sanır
Duyulan sözlere, ateş yakarsın

Şerife şereftir, iyi bil bunu
Yaptığın güzellik, yaşanmış konu
..

Devamını Oku
Sinan Karakaş

KURTULUŞ DESTANI

Cihan harbi akabinde sandılar ki hasta düştü,
Bunu gören Akbabalar, hemen üstüne üşüştü.

Doğuda Ruslar saldırdı, Güneydoğuda Fransız,
Yunanın gözü Egede,İstanbulda da İngiliz.
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

100]Aslında dinsel otoriteci tema iki bakımdan gerekli idi. Bir ümmetçi yapılanma içinde gelen yapının, duyup anlayacağı en temel harekete geçirici sembolizmdi bu. Bir durum karşısında birden ortak amaçlı birlikler oluştururdu. İkinci neden de, haldeki toplumsal otorite, teokratik yönetimli yapısı nedeniyle; bir toplumsal otoriteden bir de inançsal (şeriatçı) otoriteden, yani; iki ayrı otoriteden oluşuyordu. Biri dini otorite, diğeri de günlük somut olan deneyimsel nesnel otorite idi. Bu yüzden halka dini teme üzerinde seslenilmesi bir zorunluluktu. Gazi hazretleri, Rauf Orbay, Rafet Bele, Raif Dinç gibi birçok isimler bu bilinç ve bu gayretin içinde idiler.

Bu ve buna benzer birçok öncelikle, yerel kurtuluşları öne alan ve sonra da, aşama aşama mümkün oldukça genel kurtuluşları sağlamayı amaçlayan bu dernekler, Müdafaayı Hukuk derneği adı altında birleştirildiler. Böylece direnişçi, nokta örgütlenmeleri bir üst çatı koordinesinde hukuki, meşruiyetçe zeminleri sağlanmıştı.

Artık bu üst yapı, en küçük birimlere değin bir ağ bağı ilen iletişken örgütlenme idi. Bunların temel felsefesini, Gazi ortaya koyacaktı: 'hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh ki tüm vatandır' diyerekten çekim alanını ortaya koyacaktı. Özel amaçlı direnç eşilmeleri, genel amaçlı dirençlere dönüştürdü. Geleceğin plânını bir çırpıda ortaya koyup, bu örgüt; umutsuzluğun umudu yapılmıştı.

Burada önemli olan Müdafaayı hukuk örgütü ile yapılanların meşruiyetiyle savunulur olmasıdır. Yapılacakların meşru ve hukuki olmasının öngörülüyor olması; çok belli bir dikkat çekiciliktir.
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

50][Abdülaziz Mecdi '...padişahım gönlünüzü ferah tutunuz. Millet sonuna kadar mücadele edecektir' der.

[Vehbi Hoca: 'Millet son damla kanına kadar, vatanını savunacaktır.(...) padişahım buna güven buyurunuz'] der.

[Rauf Bey devamla; 'Hoca Efendiler zat-ı şahanelerine hakikati söylüyorlar padişahım. Millet sınırları içinde bağımsızlığını ve makamınızı kurtarmaya kararlıdırlar. Millet sizden bu harekete taraf olup imza koymanızı istirham (yalvarıyorlar) ediyorlar. Aksi halde son, çok tehlikeli görünüyor. Siz kuşatılmış vaziyettesiniz. Bunun için imza yetkinizde yoktur'] der.

Padişahın acizli telkinini, ihanetini bile anlamayıp, körü körüne mazeret bulan bir mantıktır bu!
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

75]Bu aydınlar, Atatürk'e ve daha henüz embriyo aşamasındaki ve yeni kuruluş devresindeki, sosyal, toplumsal cenini yaşatma çabalarına; çağ dışı diyebilmektedirler! Açıkçası yavuz hırsızın sesi, ev sahibini bastırmaktadır.

Atatürk neden gündemdedir? Bunu biraz daha dolaylı ama ilişkince yanıtlayalım. Bir bilgi sayar yapımcısı; bir kalıtsal gen hastalığını tedavi eden, gen uzmanı; bir elektiriği bulan insan vs. Neden gündem dedir? Hiç kuşkusuz insanlık için, toplumları için şimdiye sağlanışlar içinde olduklarından ötürü gündemde olurlar. Bu güne temel olan, geçmişe değin olan, o muazzam başarıları için, gündem edilirler.

Ama ne var ki, geleceğe göre de bu başarı; ilkel, kusurlu, eksik, ikmal edilirliklere muhtaç olacaktır. Bu günlere temel alan devinmeli, başarıları ile de saygılıca gündem edilirler. Bu bir zamanlar için başarı olan ama gelecek için ön prototip olmaktan kurtulamayacak olanlar, gelişmenin, ileri akar olmanın, natamam olmanın, zorunlu bir kaidesidir. Zamanın önünde kimse, uzun süre, haklı ve doğru kalamazdı. Haklı ve doğru kalmamaya kutsal sayılan her şey de dahildir. Tanrı'nın yasası budur.

Bu gündemli, sağlanıçı konulu ve göreceli geçmişte kalan takdir edilişin ölçeği; bu günle kıyas edilerek mi anlaşılır? Yoksa kendisinden öncekine göre mi, kıyas edilerek anlaşılırdır? Yoksa geleceğe göre bu başarının, göreceli kusurlu ve noksan oluşlarına değin durumuyla mı, takdir edilir? Ya da gelecekteki olası aşamalar karşısında, öncekinin; eski, geri kalmış olacak olan durumu ile kıyaslanıp, küçümsenir; yerin dibine mi girdirilir olacaktır?
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

100] Aslında dinsel otoriteci tema iki bakımdan gerekli idi. Bir ümmetçi yapılanma içinde gelen yapının, duyup anlayacağı en temel harekete geçirici sembolizmdi bu. Bir durum karşısında birden ortak amaçlı birlikler oluştururdu. İkinci neden de, haldeki toplumsal otorite, teokratik yönetimli yapısı nedeniyle; bir toplumsal otoriteden bir de inançsal (şeriatçı) otoriteden, yani; iki ayrı otoriteden oluşuyordu. Biri dini otorite, diğeri de günlük somut olan deneyimsel nesnel otorite idi. Bu yüzden halka dini teme üzerinde seslenilmesi bir zorunluluktu. Gazi hazretleri, Rauf Orbay, Rafet Bele, Raif Dinç gibi birçok isimler bu bilinç ve bu gayretin içinde idiler.

Bu ve buna benzer birçok öncelikle, yerel kurtuluşları öne alan ve sonra da, aşama aşama mümkün oldukça genel kurtuluşları sağlamayı amaçlayan bu dernekler, Müdafaayı Hukuk derneği adı altında birleştirildiler. Böylece direnişçi, nokta örgütlenmeleri bir üst çatı koordinesinde hukuki, meşruiyetçe zeminleri sağlanmıştı.

Artık bu üst yapı, en küçük birimlere değin bir ağ bağı ilen iletişken örgütlenme idi. Bunların temel felsefesini, Gazi ortaya koyacaktı: 'hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh ki tüm vatandır' diyerekten çekim alanını ortaya koyacaktı. Özel amaçlı direnç eşilmeleri, genel amaçlı dirençlere dönüştürdü. Geleceğin plânını bir çırpıda ortaya koyup, bu örgüt; umutsuzluğun umudu yapılmıştı.

Burada önemli olan Müdafaayı hukuk örgütü ile yapılanların meşruiyetiyle savunulur olmasıdır. Yapılacakların meşru ve hukuki olmasının öngörülüyor olması; çok belli bir dikkat çekiciliktir.
..

Devamını Oku
Nihat Albayrak

Katiller belirlendi….
Gaz maskesi, Baret, Gazlı bez,
Eldiven, Çakı, Puşi
Bir de Deniz gözlüğü…

Ellerindeydi pankartları…
“Simit sat, onurlu yaşa”
..

Devamını Oku
Bedri Ayseli

Kırklar Dağı'nın düzü
Karanlık bastı bizi
Kör olasan zalım Suzan
Ziyaret çarptı bizi

Köprü altı kapkara
Ana gel beni ara
..

Devamını Oku
Ahmet Kemal

İstanbul Şiirleri
2

Osmanlı Asırları

O gün sen İstanbul’san ben Roma’yım biraz
Bu vatan bize armağan
..

Devamını Oku
Mustafa Kayabek

Gazi bu toprakların namusudur, arıdır
"İzmir'de Sarı Zeybek, Kars'da Atabarıdır"
Ankara'nın Seymeni, Dadaşı Erzurum'un
Mavi göklerimizde istiklal rüzgarıdır
Gazi bu toprakların namusudur, arıdır...

O'dur Türk Dünyası'nın ruhu, beyni, yüreği
..

Devamını Oku
Osman Karahasanoğlu

Ey şanlı, şerefli gaziler durmak zamanı geçti
Şanlı gaziler varıp, şehit olmaya var mısınız?
Nice vatan evlatlarımız şehit olmayı seçti
Şanlı gaziler gidip, şehit olmaya var mısınız?

Nasıl olsa bir gün ölüp ahirete gideceğiz
Kaderde varsa şehit olmak son makam diyeceğiz
..

Devamını Oku
Kadir Esen

Bir kulağım Mudanyada diğer kulağım İmralıda
Bir gözüm Almanyada diğer gözüm Yunanlıda
Bir alçak Vatan haini yargılanıyor İmralıda
Hey Dünya hey Asya Avrupa hey gidi Amerika hey
Neredesiniz nerede insan hakları
Daha ne kadar savunacaksınız
Bu şerefsiz namussuz alçakları
..

Devamını Oku
Adem Kurtuluş

Üsküp'e varmadan gelir Kumanova
Gel seninle güzel yarim kuralım bir yuva

Üsküp'ün içinde yatar bir gazi baba
Seni bana yar edenler girsinler sevaba

Üsküp kal'asından görünür o Nerez
..

Devamını Oku
Doğan Özdil

Ağustos sonlarında birgün,
Ay-yıldız sancak arşa çıktı.
İşgalci hayalperestler kendini engin sularda buldu.
İşte onun adı "zafer" konuldu.

Taarruza geçti nice yiğitler,
Düşmanı sindirdi cesur yürekler.
..

Devamını Oku
Kürşat Şafak

15 TEMMUZ
O gece bir şey olmuştu,
Onca kişiler türkiye’yi korumuştu.
Türkün ifadesi işde böyle olmuştu,
Tanklar’la karşı karşı’ya gelenler olmuştu.

Onlarca kişi gazi ve şehit olmuştu,
..

Devamını Oku
Hıdır Altaş

Elifbe sevme beni ben askerim
Toz toprak kokarım
Elini uzatsam silah gibi tutarım
Gözlerime bakma düşman gibi bakarım
Uyku durak bilmem nöbet tutarım
Gece gelme parola sorarım
Disko dans bilmem yürüyüş kararı sayarım
..

Devamını Oku
Hüseyin Kılbaş

Firuzeden atlarla, kanat açtım sonsuza
İnsanlık için koştum yarınların peşinde
Libasım da yamalı, yalnız çıktım yollara

İlmek ilmek “ah” sarıp nakış nakış ördüğüm
Zamanın zevaliydi aynalarda gördüğüm

..

Devamını Oku
Kemal Şanver

Yan gelip yatmadılar
Ellerindeki tüfekle 3 5 nöbeti tutular
Gecenin ayazında titreyerek
Yan gelip yatmadı onlar
Dersimin dağlarında
Bir ay ışığı gibi parlayan
Mermilerin ortasında
..

Devamını Oku