GAZİ ŞİİRLERİ

GAZİ ŞİİRLERİ

Fatma Ufuk Yiğitsubay

Gerçi domatesler hormonlu
Biberler GDO lu
Ekmekler boyalı ama;
Yine de sağlıklı besleniyoruz kardaş.

Yollarda egzos gazı
Arazide baca dumanı
..

Devamını Oku
Hacer Esma Yüksel

Gönül iklimlerimde
Tülleniyor bir mazi
Yer alan mürettebat
Ya şehittir ya gazi
Aralarındadır bul
Seni,beni ve bizi
Ne mümkün yok etmek
..

Devamını Oku
Recep Güler

Adın yazar aklımda,
Türklük var onurunda,
Andımız vatan için,
Tarihin şerefli yolunda.
Ülkem! şanlı zaferler kazandı,
Rengini bayrağım al kandan aldı,
Kim ne derse desin bu vatanı Gazi Mustafa Kemal kurtardı.
..

Devamını Oku
Muhtar Gazi Topal

GELİNCİK SEVDAM

Yorgundum hayat yormuştu ufacık da olsa bedenim sızısı ağrısı hiç bitmemişti.Derman aramaktan vazgeçmiştim.bedenim talan, gönül bahçem viran, kalbimse duracaktı heran.Kimseye yük olmak istemiyordum.Aldım başımı erişemeyeceğim yüksekliklere doğru uçurdum konacağı yerde son bitişimi yaşayacaktım.Hiç yaşamadığım ilklerden habersiz.Gözlerim kapalı duracağım yeri düşünürken, kendimi bir yaban gelinciği altında buldum.Şöyle meraklı gözlerle süzdüm sanki daha önce böylesini görmemiştim. Büyülendim acaba düş'mü görüyorum dedim kendi kendime, merhaba diye bir ses duydum! selam veren gelincikti.O ses tüm bedenime yayılırken yıkılan, talan olan beden kendine gelmeye başlamıştı. Gönül bahçem boy boy gelincikler kadar dursada, bir gelincikle doldurmuştu her yerini. Bu mucize dedim ve kalbim dolusu merhabasına karşılık verdim.Gözlerimi ayırmadan rüzgarın esintisinde dans eden yapraklarını, tek kişilik bir bale gurubu gibi düşlere süzülüşünü, nazlı nazlı yeşil yapraklarından bakışını seyre daldım.Daldığım da o oldu bir türlü bakışlarım hiç bir yöne çevrilmedi, sanki göz bebeklerim dondurulmuş kipriklerim bir ok gibi döneceği yerlere pusu kurmuştu.O narin o zarif duruştan hep sesler yankılanmaya başladı: sen aşık olsan da ben sana aşık olmam! bunu aklına dahi getirme... ben rüzgarımın gittiği yöne doğru gider bir anda unuturum seni! tekrar bozguna uğrama sakın diyerek her an her saniye tüm bedenime nakış nakış işleniyordu.Çözülüp atılamayacak kadar sağlam bağlanan, sözlerime dalıp onunla beraber akan,bazen çağlayan bazen sesizce benden habersiz yazacaklarımı kalemimin ucuna dolduran, güzelliğini sayfama yansıtan yazdıran,düşündüren dünyayı verip nefesi kesen bir yaban gelinciğiyle beraberim artık. Gittiği yönü hisseden, solan bir yaprağını anında gören üzülen dertlenen,tanınmayacak kadar kendini gizleyen bir abdalım artık. İşte bu yüzdendir hiç bitmeyen bitmesi mümkün olmayan GELİNCİK sevdam.........

08/05/2010
Muhtar Gazi TOPAL
MALATYA
..

Devamını Oku
Midayet Kara

Kahramanlığını aldın, büyük Atandan
Farkın yoktur senin, şehit olup yatandan
Bir selamın dahi gelmez, yavru vatandan
Seni görmediler Gazim, hiç görmediler

Vatan için savaştın, kıymet bilmediler
Yalnız bıraktılar seni, hiç görmediler
..

Devamını Oku
Sami Ambarkütükoğlu

Sobanın yerini, asla tutmuyor,
Temizliğin iyi, senin Doğalgaz.
Fiyatın pahalı, para yetmiyor,
Temizliğin iyi, senin Doğalgaz.

Kömür tozu külü, asla olmuyor,
Soba gibi ayda, boru dolmuyor,
..

Devamını Oku
Muhammed İsa Bilgin

Hayatı perdelenmiş, bir naçar gibi bakarım ümit içinde sağa sola,
Avuturum kendimi, görünce Seni, canlı cansız her varlık bana baktığında.
Taşarım,dalgalarla savaşırım ve çoğu zaman gazi olurum bu acımasız hayatta,
İçimde yangınlar çıkıyor, küllerimden adını yazıyorum her bir yana.
Cıvıldayan kuşlar yankılatıyor sesini âdeta kulağıma.
Ellerimi açıyorum dualarım kabul olsun diye semaya,
Muhakkak tekrar diricelek, can bulacağım yeşillerinin ışığında...
..

Devamını Oku
Ramazan Özdemirr

Salma şu nehirleri dere yatağıma
Benim değirmenlerim az suyla döner
Baht dediğin gazı tükenmiş küçük lamba
Bilemezsin ki bir gün yanar bir gün söner


Katma azığını zamansız gönül soframa
..

Devamını Oku
Süleyman Baştürk

Nice Kara Fatma'lar, Nine Hatun'lar sende,
Kara günler geçirdin, hiçte hak etmesende
Kurtuluş şavaşının,ilk komutları sende,
Zafere koşuyordu, iman vardı kalbinde.

Gazi oldu Atamız,Afyon'da ki seferle,
Dumlupınardan komut,Türk ordusu ilerle,
..

Devamını Oku
Cavit Yahşi

1919 yılı Eylülünde İngilizler, işgal ettikleri Adana, Urfa ve Antep’i Fransızlara teslim ederek çekildiler. Maraş’ı da işgal eden Fransızlar civarlarındaki Ermenilerden yardım alarak halka çok ağır davranışlarda bulundukları için bu bölge halkı ayaklandı, örgütlenip, 1920 Nisan ve Mayıs aylarında Adana’yı kuşattılar.

Antep, Urfa; Maraş Savunmaları:
Mondros Mütarekesinden sonra Antep’te Cemiyet-i İslâmiye kuruldu, Sivas Kongresinden sonra, Anadolu ve Rumeli Müdafaa -i Hukuk Cemiyeti’nin Antep şubeleri, Antep’i işgal eden Fransızlara karşı şehir halkını mücadeleye davet etti.Fransızlar, Antep’ten takviye kuvvet getirmeye kalkınca, Şahin lâkaplı Teğmen Sait onları yolda karşılayıp, iki defa püskürttü, şehit olana kadar savaştı. Kılıç Ali Bey, Mustafa Kemal’in emriyle Antep’e gelerek, Kuvayi Milliye Komutanı olarak görev almış, bir yıl kadar Fransızlarla savaşmıştı. Fransızlar, Türk Mevzilerini altı ay kadar muhasara ettiler ama açlık, susuzluk ve cephanesizliğe daha fazla dayanamadılar. 7. Şubat 1921. Antepte sokak sokak savaşıp, pek çok Antepli şehit oluğu için Antep’e Türkiye Büyük Millet Meclisi Gazi ünvanını verdi.

Mustafa Kemal’in görevlendirdiği Ali Saip (Ursavaş) komutasında Kuvayi Milliyeciler, iki ay içerinde Fransızları memleketlerinden çıkardılar.
Maraş’ı ele geçiren Fransızlar burada da Ermenilerle birleşerek halka akla gelmeyecek kötü davranışlarda bulununca Maraşlılar ocak ayında ayaklandılar, şubat ortalarına kadar kuşattıkları Fransızlarla mücadele ettiler. Fransızlar zorla bir yol bulup, kaçtılar.
..

Devamını Oku
Aşık Çırpanlı

Gazi Murad Reis'i soranlar
Vardır bahadırı yarar delisi
Her kande hu desen gelir yetişir
(...)

Gemileri vardır yeter uzağa
Daima beş vaktin kılar Hudaya
..

Devamını Oku
Mesut Kabamaklı

bende gidiyorum askere
hakkını helal et anne
göremediklerime selam söyle
duaların benimle olsun anne

vatan borcu namus borcu
şerefin en güzel yolu
..

Devamını Oku
Dursun Elmas

İslâm coğrafyası ABD’nin taşeronu İsrail tarafından ateş altında tutulduğu,Müslümanların kan revan içinde inlediği acı günleri yaşamaktayız.Eğer şimdi Türkiye Cumhuriyeti devletini RTE’ın AKP’si yönetmiyor olsaydı,iktidardaki bu kafa her Cuma çıkışında yeri göğü inletip iktidarda bulunan kimselere “İsrail işbirlikçisi” mason” Yahudi uşağı” gibi karlamalarda bulunup evlerimizin kapı aralıklarından bildiriler atıp halkı hükümetin aleyhine kışkırtmazlar mıydı…

TC hükümetini oluşturan siyasi ekip; Atatürk,Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhtarlığı yaparak bu güce erişmemiş miydi?

İşgalci güçlerin kanlı çizmeleri altında ezilen Irak Müslümanları ve İsrail bombardımanı altında feryat eden Filistin Müslümanlarının ahları göğe çıkarken ve Lübnan’da insanlar havadan zehirli gazlar atılarak telef edilirken hiç adam yerine koyulmuyor zannettiğimiz hükümetimiz için “yoksa bu AKP ve paralelindeki düşüncelerin ana kaynağı “Siyonizm”mi diye aklımıza gelmeden edemiyoruz.

Peki bütün bunların Atatürk’le ne ilgisi var diyeceksiniz.Sabredip aşağıda yazacaklarımı sabırla okursanız nasıl bir ilişki kurarsınız onu sizin vicdanlarınıza bırakıyorum.
..

Devamını Oku
Osman Erdoğmuş

CİHAN HAKİMİYETİNE GİDEN YOL

En sadık dostlarımız kitaplar olmalı. Her zaman başumuzda bir tanesi bulunmalı. Sadece sıkıldığımız zaman değil, ihtiyaç duyduğumuz her an kitabın o kendine mahsus iklimine girip, sayfalar arasında seyehat etmeli, bir sonraki sayfayı iştiyakla çevirmeli insan. Bazen tarihin derinliklerine inecek, bazen ilmin hakikatlerini gözlemleyecek, bezen de kalbinin tellerini sızlatacak.
Şimdi sizlere şanlı tarihimizin kuruluş safhasından, imparatorluk bölümüne kadar Osmanlı tarihinin analiz edildiği bir kitaptan bahsedeceğim. Yazarı ile sık görüşemesek de Sakarya’da yaşaması, bazende değişik mekanlarda bir araya gelmemiz, kitaba olan ilgi ve alakamı biraz daha arttırdı.
KİTABIN ADI: CİHAN HAKİMİYETİNE GİDEN YOL
YAZARI: MUSTAFA TURAN
BASIM: TÜRDAV YAYINLARI
..

Devamını Oku
Muhtar Gazi Topal

Yazıyı denerken uyumayıda deniyorum ama nafile.saat 0.2.53.Yarım kalan aklımıda sayfaya döküp kurtulmak isyiyorum.Gerçi akılsız aklı kimse almazya içim rahat,zaten kimse benden akıl istemiyor bununda farkındayım.Neyse dostlar dedimya kaldığım akılsızlıkla şöyle bir evren turu yapayım dedim.zaten ne işm olabilirki dünyayla.kimsenin göremeyeceği bir yıldız aramaya başladım bile.Ama nafile.Her yıldızda bir güzellik varken benim gönlüme girecek kadar değil.Tam çırpınışlarım son bulacakken, bir ışıltı farkettim sadece benim görebilceğim bir ışık.Tam yakaladım derken söndü bekledim,saatlerce hatta farkında olmadan yıllar geçmiş.Parlayacak diyordum içimden kavuşup tutup gönlümdeki alevle aydınlatacaktım onu.
Ve sonunda oldu tüm dileklerim.Yakaladım sımsıkı sarıldım bakamıyordum,gözlerim kör olmuştu ışığından.Ben onu aydınlatırım derken, dayanamamıştım aydınlığına. Elimden tutup götürdü,en derinliklerindeki güzelliklerini gönül gözüme gösterme lütfunda bulundu yıldızım. Oda kalmamı dost olmamı dünyanın insanı olmadığımı anlamıştı sohbetlerimizde.Dalardık içinden çıkamazdık, bakışır içimizden kan ağlardık, bibirimize belli etmeden.Ne o benim üzülmemi isterdi nede ben, hissedebilyorduk bunları aynı beden aynı ruh aynı kalbi taşıyor olmuştuk.Diyeceksinizki ozaman nasıl kimle konuşacaksın.o benim içimde benle ben onun içinde benle konuşuyorduk.Konuşacağımız çok şeyler vardı o susuyor beni dinliyor gülümsüyor ama içi kan ağlıyor.İçinde çok büyük bir giz Taşıyor.Nasıl etsemde çözsem çözüp tüm acılarını kalbime akıtsamda kurtarsam diyordum. Bu gecede sohbet devam etti hala çözemedim bir bakıyorum kalbimin en derin yerine hapsetmiş kendini,arıyorum bulamıyorum,sesim kısılıyor bağırmaktan duymuyor.Kendine verdiği cezayı çekiyor tek başına beni ortak etmeden bana kıyamıyor biliyorum ama kıyılmak istiyorum.mutlu olmak ve mutlu edebilmek için.
Mutluluğu ve huzuru yaşamak çokmu görülüyor bize.Oysaki ikimizde insanların mutluluğu için çalışıyorduk.Gülen yüzler kenetlenen eller görmek ve o hissi tatmak herkesin hakkı değilmi:
Ben bulutlardaki yağmura tutunup denize düştüğüm ve onun maviliklerinde yaşadığım rüyamı paylaşmak istedim.O rüyayı bana yaşatan hem denize hemde yağmura sonsuz teşekkür ederim.İyiki varsın yeşil gözlüm kalbinin güzelliği tenine vurmuş kanadı kırık melek yüzlüm,sohbetine doyum olmayan tatlı sözlüm.İyiki varsın iyiki yaşıyorsun benide yaşatıyorsun sonsuz sevgilerim senin olsun alda yaşa doya doya yaşa kan hayatın tüm aşklarına.iyi geceler iyi uykular meleğim.

Muhtar Gazi TOPAL
..

Devamını Oku
Halil Kaya

nefer şehit ordu gazi olacak
olacakta sonunda ne bulacak
gözü yaşlı aile,yetim çocuk
bir sürü yıkık hayat bırakacak

diğer taraftan zengin züppeleri
para ile yapacak askerliği
..

Devamını Oku
Oğuz Ali

Yarenler Turgut'dan haber soranlar
Aldı başdıyasın Anabolı'nın
Gazi beydir münkir gelmen yoldaşlar
Aldı başdıyasın Anabolı'nın

Kalkıbanı burnun önünden geçti
Şah'ın uhdesinden gemiler seçti
..

Devamını Oku
Yılmaz Ökçin

Hatırlarmısın bir bahar akşamı günbatarken
Gazi çiftliğinde çimenler üzerinde oturuyordun sen
Serin ağaç gölgesinde yanı başındaydım ben
Oradan geçen bir falcı falınıza bakıyım derken
Sen tatlı tatlı gülünsemiştin
Ben geleceğimizi bilircesine hayır canım derken

..

Devamını Oku
Ahmet Şahin Bayraklı

Nasıl olduda beni yoksayabildin,
Bana gereken değeri verebilirmiydin? ,
Seni seviyorum dememe rağmen,
Beni böyle içten ve gerçek sevebilirmiydin? ?


Şansın yokmuş be güzelim seni sevmişim,
..

Devamını Oku
Döner Özeke

Ne ettiniz siz beyler? Akla ziyan verdiniz!
Savaşta mı,düşte mi, nasıl gazi oldunuz?
Bu milleti bağrından vallah sizler vurdunuz,
Hakkım vardır vekilim, ahım olsun sizlere!

Memuru,öğretmeni,doktor,hakim. hekimi,
Asker,gazi,emekli,çalışan dul,yetimi,
..

Devamını Oku