Dîde-i giryânıma her dem belâ verdin gönül
Âteş-i aşkınla cânâ bin cefâ verdin gönül
Çarh-ı gerdûnun elinden çektiğim derd ü elem
Kıldı ahvâlim perîşân, çok ezâ verdin gönül
Bir nefes râhat yüzü göstermedi devr-i felek
Geçti ömrüm mihnet ile, pür-fenâ verdin gönül
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
İmran beye katılıyorum. Maalesef kalite az bulunur oldu. Tabi ki ilmini yapmak buna muhakkak etkili
Şiirinizi beğeniyle ve zevkle okudum.
Çok teşekkür ederim. Yüce gönlünüz ile lutfettiniz. Yazmaya cüret ettik üstadım.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta