Gazel Şiiri - Nedim

Nedim
17

ŞİİR


176

TAKİPÇİ

Gazel

Hele îd oldu ol gül-gonce handân olduğun gördük
Demâg-ı telh-kâmın şekkeristan olduğun gördük

O sîm endâmı aldık halka-î ağûuşa bir kerre
O elmâsın hele zîb-i nigin-dân olduğun gördük

Meh ü mihrin senin olsun felek biz îd-gehlerde
Hilâl ebrûların hurşîd-i tâbân olduğun gördük

O kâfir-beççe bir peymâne sahbâ sundu kim alıp
Derûn-i lâleden âteş fürûzân olduğun gördük

Niyâz ü nâz ü nûş ü bahş ü ibrâm-ı kenâr ü bûs...
Bugün meclisde zevkin böyle tûfân olduğun gördük

Yalan olmaz o şûhun görmedik mey içtiğin ammâ
Bir iki kerrecik hem-bezm-i mestân olduğun gördük

Gülistân görmedik gül kokmadık ammâ ruhün meyden
Gül-ender-gül gülistân-der-gülistân olduğun gördük

Bi-hamdillâh yine kilk-i Nedîmâ-yı sühân-sâzın
Gazel-perdâz-ı bezm-i sadr-ı zî-şân olduğun gördük


***********************************************************

Bayram oldu gonca gülün açıldığını gördük
Keyifsiz meyus olanların sevindiğini gördük

O gümüş teni kucağımızın halkasına aldık bir kez
O elmasın bu halkada yüzüğün taşına bezek olduğunu gördük

Mihriban sevimli olman sana kalsın felek biz bayram zamanlarında
Kaşları hilal (ay para) olanların parlayan şafak saçan güneş olduğunu gördük

O kafir çocuk bir kadeh dirilik suyu, şarap sundu, alarak
Kalbindeki ateşten bir ışık parladığını gördük

Onun devresinde yalvararak, ısrar ettik tatlı bir öpüş için
Bugün mecliste zevkin böyle tûfân olduğun gördük

Yalan olmaz o şûhun görmedik şarap içtiğin amma
Bir kaç kez sarhoşlarla aynı mecliste olduğunu gördük

Güllük gülistanlık görmedik, gül koklamadık, amma ruhun şaraptan
Ve onun gül içinde gül, gülistanlık içinde gülistan olduğunu gördük

Şükürler olsun kamış kalemli Nedimi söze hazır söze uygun
Gazel yazanlar meclisinin başında muhterem, saygıdeğer olduğunu gördük

Uyarlama: Xalide Efendiyeva

Nedim
Kayıt Tarihi : 4.5.2002 23:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zülfikar Karakoç
    Zülfikar Karakoç

    Üstadın okunası güzel dizelerini uyarlayan emeğiyole bizlere ulaştıraıp paylaşan Xalide hanımefendi yürekten kutluyorum. Sağ olun. Var olun.

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr

    Zannımca
    halka-î ağûuşa
    halka-i âğûşa
    olacak,
    bunun dışında gâyet iyi kaydedilmiş şiir siteye.

    Xalide Hanım'a bir kere daha teşekkür ediyoruz.

    Cevap Yaz
  • İsmet Dönmez
    İsmet Dönmez

    Hayret! kendini bilmezler Nedim gibi bir şiir dehasına 7,5 puan vermiş!... Ne yorum yapılır ki!?....

    Cevap Yaz
  • Hasan Buldu
    Hasan Buldu

    Sinyali hocam, rahmetlinin sayfa arkadaşları yok ki, puanlarını yükseltsin.Şairin puanlarını yükseltmekte bize düşüyor. Benden 10 p.

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi

    LALEYE KADEH DÜŞTÜ.

    Bayram oldu o gül goncanın açıldığını gördük
    Damak tadı olmayanın ağzının tatlandığını gördük.

    18. yüzyıl. Zevk ü sefa zamanı. Devir de gül bahçelerinin, özellikle OSMANLI LALELLERİNİN dillere destan güzellikteki çağını sürdürdüğü ve eğlencelerin, meclislerin, mesire yerlerinde geçirilen ayş ü işretlerin (yemelerin – içmelerin) doyasıya yaşandığı zaman.
    Nedim, şiir ehli, gönül ehli.
    Şuhluklara şuhluk katan, güzellikler göz kırpan, dilbaz bir şair.
    Gül ve lale bahçelerini şiir ve sohbet ehli.
    Hiç Nedimsiz meclis kurulur mu? Nedim olmadan söz değer bulur mu?.. Güzeller, iltifat görmedikçe letafet kazanır mı?
    İşte Nedim, sadece güzellerin, meclis ehlinin, gönül ehlinin, rintlerin değil; şiirin üstadı, veziri, baş tacı.

    Bayram gelmiş. Nedim “neyime?” diyebilir mi? Sanırım bahar mevsimine, mesire mevsimine denk gelen bir zamanda yazılmış bu şiir. Güller açılmadan ruhlar, gönüller şad olur mu?
    Damak tadı kalmamışların, zevk ü sefadan uzak kalmışların, sadece yiyip içmeyle gönülleri şen olmaz. Gönüllere şenlik veren sakilerdir, mey sunuculardır. Gül / lale bahçelerinin, gülşenin güllerine nazire yaparcasına, onlarla yarışırcasına rengarenk libaslarıyla çiçekler gibi açılan, salına salına, endam kıra kıra yürekleri ağza getiren o güzlerdir.
    O güzler; gül dudaklı, gonca dudaklı, letafet dolu al al yanaklı, fettan bakışlı, gamzeleri hançer dönüşen ve gönülleri yaralayan – avmış gibi görünen, ancak gönül avcısı olan- insafsız güzeller.

    Baharın gelişi bu yüzden ağızları tatlandıracak. Bu yüzden bağıçenin gülleri daha güzel görünecek, bu yüzden renkleri alımlı, kokuları ruhları yakıcı olacak. Bu yüzden meclislerin neşesi yerine gelecek.

    O güzeller mest olmasalar da, varlıklarıyla o meclisi zaten mest edecekler.

    Lale görünüşlü, kızıl ışıltılı lale emsal, kadehten Nedim içmesin de kimler içsin.
    Hele hele ki, o kızıllık leblere eşdeğerse…
    O letafete, o endama, o gamzeye hangi gönül dayansın?

    Şairlerin şairi olarak görüyor Nedim kendini. Şairlerin sultanı…
    Haklı da.
    O dönemde ondan daha büyük bir şair yok.
    Lale Devri’ne şiirleriyle damgasını vurmuş bir şairimizdir NEDİM.

    Bir beyitle şiirin geneline dokunmaya çalıştım. Beyiti diğer yönleriyle anlatmaya, sanatlarına girmeye kalkarsak, her bir beyit bir sayfadan az tutmaz.
    Bu da şiir sevdalıları yorar.
    *

    Halide Hanıma da emeği için teşekkürler.
    Sadece üzerinde biraz daha düşünülebilirdi derim, kendi adıma.

    Sevgi ve saygılarla.

    Hikmet Çiftçi
    06 Aralık 2012

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (23)

Nedim