Emekli Albay Necip Bey yıllardır Huzur Apartmanın yöneticiliğini yapıyordu... Ben de bu apartmanda altı senedir oturuyorum. Komşularımız sizden iyi olmasınlar, harika insanlardır bana kalsa... Burası 18 katlı bir apartman, toplantı oldu mu haliyle kırk elli kişi oluyoruz yönetim odasında... Gelmeyenler de çok olur tabi ki iki senede bir yaptığımız bu apartman toplantılarına, kimseyi zorla getiremeyiz, gelen gelir gelmeyende kendi bilir...
O pazar günü yapılan apartman toplantısında hararetli tartışmalar oldu yine hemen hemen her toplantıda olduğu gibi... Yönetimin harcamaları, komşuların davranışları, başka başka şeylerle ilgili sıradan tartışmalar... Ha bu arada toplantı sonrasında beni de denetim için yedek üye seçtiler... Pek meraklı değilimdir böyle şeylere ama, ne yapalım seçtiler işte bir kere...
Toplantı sonrası pasta ve kek bir de meyve suyu ikramları da oldu tabi ki... Ne güzel sık sık göremediğimiz komşuları da bu toplantılar vesilesi ile tanımış oluyoruz. Yöneticimiz Necip Bey toplantı bitiminde ’’Benim biraz işim var şu yazıp çizdiğim defter siz de kalsın birazdan uğrar alırım sizden.’’ dedi... Aldığımız kararları not etmiş Necip Bey, Albayım...
Pek meraklı değilimdir birilerinin defterlerini izin almadan karıştırmaya ama, her ne hikmetse, gayrı ihtiyari defteri elime aldım... Aldığımız kararlar bir sayfasında, aidatların artırılması, apartmanda ki bazı onarımlar falan filan işte... Tam başka sayfalarına bakarken, ilginç bazı notlar. Hmmmm! Kim yazmış olabilir ki? Ben de ne diyorum Allah aşkına? Bu defter Necip Beyin olduğuna göre o yazmıştır şüphem yok... Okuyalım bakalım, neler yazmış madde madde...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta