Gavurun Kızı
Yüce yaylalardan beri gelirsin
Gel bi sarılalım gavur m’olursun
Emirdağ Türküsü
uçurum başlarında deli çeçekler açar
akşamları ay öper memelerini
bilin mi
bilin mi çay demlesek otursak anızların içine bir yaz akşamı
ışır kalbimin kilitli dehlizleri
erguvan kesilse kolların boynumda
buhurunda karışıp tütsem
yasemen sağanaklarına tutsan beni ölün mü
gülüşlerin hanımeli dokusa yaralarıma
ölün mü be ölün mü
uzak dedikleri uzaktır sen bakma
her ne kadar uzakları hasretler bağlasa da
çoktandır gecem körsem
gülüşün ışıtsın ıssızlığımı
yıldızlar tutuşsun gözlerinde
yorgunum yılların yamaçlarından aştım da geldim
dut şavkısa döşünden baharlar yüzüme
bakışının ipeğinden bir kilim sersen sinene bin renk bin eda
yaslansam sitemimi yorgunluğumu
yaslansam çağlayanlarının bağrına onca kırgınlığımı
bana karanfil katılmış bi tütün sarsan
yaktın beni gavurun kızı desem acı
paklandıkça etimin zerrelerinden
yaralarım nasıl acır sardıkça
başka türlü otanmaz dağ dağ dağlanmalı
sonra bir bahar sağanağı
bir güzel boran
baş koyup memelerin üstüne
hışır hışır
yağmur yağmur ağlanmalı
dikenler dalamış kalbimin ayaklarını
her diken çıktıkça çığlıklarım ondandır
zor gelir yeniden yollara vurmak şahan atımı
heybemde kor taşırım kolay değil
yangınlara yürümek kolay değil
sevdaysa sarp iştir bilirsin
ve lakin yaktın beni sen işte
çılgının kesilirim gök çatlar
dayanmazsan dön de git yoluna gayri
sen beni kaç ömürde bir-yitiğin sayar
kan revan içinde yollarında bulursun
gagasında köz taşıyan deli kuşum ben
alsan beni
sarsan beni
sarsan
sarsan
gavur m’olursun
adnan durmaz
04.05.2006
Kayıt Tarihi : 16.8.2006 01:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!