Öksüz kaldım annemden ben küçük yaşta
Fakir ve gariban bir adamdı babam.
Ne elde vardı ne üstte ne de başta,
Küçüktü evimiz, tek odalı bir dam.
Yaşarken zorlu hayatımızı günlük,
Ölmüş bir kızdan kalma boyumdan büyük,
Giydim beli lastikli bir kara önlük…
Bulunmazdı cebimde benim beş param.
Önce Ülker Takım yıldızı’na bakardım
Saat yok; seher vakti yola çıkardım
Islanan yüreğimi Hakk’a açardım
Bir kalem bir defter, sırtımda bez çantam.
Hava sisli,yağmurlu olduğu zaman,
Saat gibi ilk horozlar öttüğü an,
“Haydi ey kalk! Geç kalırsın sonra aman! ”
Der,haykırıp kaldırırdı üvey anam.
Ayakkabı yok; yürürdüm yalınayak
Gülümserdi çıplak ayağıma toprak.
Sel inince ne yol kalırdı ne yolak
Dağlar yolumdu,yoktu sırtımda abam.
Okul beş saat ötede yürüyerek.
Koşardım patikalardan üşüyerek.
Damla damla korku bürüyerek
Koşarken ben, karşılardı bazen halam
Yalnız bayramda girerdi eve et.
Vücudum sanki yürüyen iskelet.
Öğretmen: Ne acıma ne merhamet!
Döverdi, o kara gözlüklü adam.
Aldırmadan öğretmenin tok sesine,
Sevdim okulu dua edercesine…
Sıcakta oturur ağaç gölgesine,
Gelecek plânı yapardı çocuk kafam.
Kayıt Tarihi : 10.12.2016 21:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!