doğmamış bir günün ilk sabahlarıydı
soğuk çarşaflar giymişti gökyüzü yine
çökerken donmuş sis damlaları ağır ağır
dalmıştım yoksul bir mazinin seyrine
güneş doğmamıştı henüz yıldızlar gökte
koşuşturmalar başladı acele adımlarla işine
deniz aydınlanmaya başladı usulca
iskeleden vapur sesleri sessizliğin içine
martılar kanatlandılar haykırarak
gün doğdu diyordu garipler şehrine
ışıklar vursada solmuş nemli çatılara
doğmuyordu nedense güneş gökyüzüne
ne yazık ki farkında değildi hiç kimse
koşuşturmaktan düşmüş başları önlerine
çok mu dalgındılar, esiri miydiler yoksa bir utancın
kimbilir neler, neler gizlemişlerdi sinelerine
yaşlanıyorlardı unutulmuş hatıralarda ve kimsesiz
şimdiye dek kaç güneş doğup battı hayallerine
ucuz zamanlarında tükendiler, güne başlayamadan
bir hüznün aydınlattığı karanlık düştü ellerine
yapraklar uğuldarken rüzgarın eşliğinde
gün doğmaz diyordu garipler şehrine
ve güneş hiç doğmadı onlara
gökyüzüne bakmak akıllarına bile gelmedi...
Kayıt Tarihi : 31.3.2011 09:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)