Maksutlu Köyü kapısından giriş yaptı,
Bir garip yolcu şu iki kapılı hana.
Kıştır soğuktur tandır başı, üşümesin diye,
Hemen sardılar sarmaladılar yüne.
Sardı sarmaladı anası soğuğa karşı ama,
Düşman nerden çıkar karşısına ne bile.
İlk saldırıyı kirli yündeki bitler yapar,
Garibin savunmasız körpe bedenine.
Yeter mi üç beş bit saldırısı,
Çilesinin dolmuş olmasına.
Daha nice dereler geçmeli, tepeler aşmalıydı,
Daha nice boş hayaller peşinde koşmalıydı.
Ve öyle de oldu.
Yıllar boyunca arandı durdu.
Aradı aradı ama,
Bulamadı, hiçbir aradığını dışarıda.
Gün akşama dönüp yaş geldiğinde ellidörde,
Bu garip alıp başını iki eli arasına, çömeldi yere.
Sordu sorusunu başkalarına değil kendine.
Kimim, neciyim, nerden geldim, giderim nere?
Anladı ki; yaşamanın bedeliymiş,
Çekilen bunca çile.
Kayıt Tarihi : 31.10.2012 11:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Molla Mehmet Tamer 1](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/10/31/garip-yolcu-12.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!