Garip Çoban Divanı 87 - Engin Demirci

Azrail Selamun Aleyküm demeden , Aleyküm Selam diyebilenlerin yüküdür Aşk

Ey cömertlik ülkesinin en cömerdi olan Nebi!..
Aşkın girizgahının maşukları can mülkünün ruhunu okşayan en güzel’le yaşamayı ve en güzel’i anlatmayı dert edinmiştir kendisine.
Bizim dünya imtihanımızın konusu, başkalarının yapıp ettikleri olmayacak.
Bizzat bizim neyi yaşıyor olduğumuzdan imtihan edileceğiz.
Önce selam, sonra kelam, sonunda da ve’ s-selam.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Aslından sızan bir gönül selâmı her şeyi kucaklıyor.
Hepimizin fıtratında bu ‘selâm’ ile ‘islâm’ var.
Ve nükteye âgâh olanların gönlündeki madde âleminden mânâya açılan kapıdan (nokta-i süveydâ) bütün diğer zerredeki o noktaya dalga dalga bir akış var her selâm ile çoğalan.
Bu noktanın keşfiyle, bu hikayeyi başlatan sonsuz aşkın gönülden gönüle devrederek aktığını, görebilir, hissedebilir, yaşayabilirsiniz.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Selâmete giden yolda sen varsın!..
İyi kullarına her yerde kârsın.
Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanın ve Rasûlullahın ahlâkıyla ahlâklanın, rengine boyanın emrine muhabbetle tâbi olmaktır aşk.
Öyle ya O El-Kerîm olarak mutlak cömert biz de kul olduğumuz kadarıyla mukayyet cömert.
ES-SELÂM adınla herkese yârsın.
Selâmun aleykum, selâm olsun size.
Mâdem dünya bir gündür.
O gün bugündür, bir kördüğümdür.
Düğümlerin çözüleceği günü bugün bilip birlikte dua’larda yaşamaya var mısınız?..
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Esselâmu Aleyke Yâ Resulallah.
Aşkla başladı, cümle fâninin fenâda safâ sürdüğü hayat ve bütün varlığı sevgisinden yaratmıştır Allah.
Hâsılı her şey sevmekten, aşktan ibarettir.
Aynı şekilde ahirette ibadet yoktur amma muhabbet vardır.
Sevmek vardır, iman vardır ve elbette selâm vardır.
Kapılar açıp köprüler kuran anahtar kelimemiz şimdi de selâm.
Ve işte bu anahtarın çıktığı ummân Hz.Muhammed (s.a.v)
Kardeşlerime selâm olsun” buyuran Habîb-i Kibriyâ’ya duyulan sevgiyi en çok O’nun rengine boyanan mü’minlerin yüzünde görürüz zirâ Efendimiz’in selâmını almıştır onlar.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Yok olan aranır, insan kendinde olmayan şeyi ister.
Sen öyle bir varlıksın ki, senin varlığın da yokluğun da hep O’dur.
Ne yana dönersem gördüğüm nedir..
Aşktan, maşuğuna yansıyan aynadan.
Çiçek, ağaç, kuş, toprak, insan ve bulut ya toprak demek hepsi bir mertebeden Hak!..
O ve Ben’ hikâye, yalnız O, illâ Hû
Yüzünü gölgeye (beden) değil güneşe(ruh) çevirdiğinde, kendini bulup, aslına dön(üş)düğünde selâmı kendinden kendine verirsin.
Mânâyı kelamsız anlayana sahibinden selâm olsun.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Başkaları hakkındaki fikirlerimizi, yargılarımızı, tenkitlerimizi ve hatta hayal kırıklıklarımızı söze dökerken, söyleyeceklerimizi onların hak ettiği kelimeler arasından değil; kendimize yakıştırabildiğimiz, içimize sindirebildiğimiz ve hesabını verebileceğimiz kelimelerden seçmekle mükellefiz.
Hayret vâdisinde sefil ve perişan kalırsın.
Şems vakti seni o yere tekrar bağlayacak.
Ve onu senin kılacak bir hikayede dua her zaman vardır.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Ey âşık!..
Vazgeçmek yok.
Duaya umuda ve sabaha elhamdülillah.
Sana ifrât derece sevginden dolayı âşık demişlerdir.
Huyundan vazgeçme sev, yan, yine sev.
Gece gündüz, yaz ve kış demeden yan ve yine sev.
Yanan âşık, yakmasını da bilirse o zaman kemâle erdi ve ma’şûkluk makâmında karar kıldı demektir.
Esasen bir an âşık olanın ikinci bir idrâk ânı ma’şûkluktur.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Bunu, sadece başkalarının hukukunu korumakla ilgili hassasiyetimizin gereği olarak göremeyiz; bu aynı zamanda hakikati hayatıyla tasdik edenlerden olmak için verdiğimiz sözün de bir gereğidir.
Su ve ateş ancak büyük bir sebeple biraraya gelirler.
Sevgi(li)’den ayıran kendini ayırır; hadi duayla şems vakti yardım et kendine, aşk olsun.
Aşk gönüller semâsında uçarken, arz üzerindeki temiz gönüllerin da’vetine dayanmaz iner, icâbet eder, sînesine çeker.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Ey İslâm bahçesinin gülü olan Peygamberim!
Gayb âleminden, esfeli safiline aşkın te’siri ile inen insan, yine aşk ile zâhirden bâtına urûç etmesini becererek “Kâb-ı kavseyn” dâiresini tamamlayabilirse ne mutlu o insana.
Biz, hem hakikati, hem de onun bir cüzü mesabesindeki kendi hakikatimizi incitmeyecek bir ahval üzere yaşamak ve kelimelerimizi buna uygun bir lisandan seçmek, yani kendi lisan-ı münasibimizi bulmak mecburiyetindeyiz.
Allah-ü Zü’l-Celâl, Allah yolunda şehid olanlara ölü diyenleri yalancılıkla itham ediyor. “Onlar, ölü değil, diridir” buyuruyor. “Şehid insanda Nur-u Muhammedî bulunduğundan Hak, şehide kıymet vermiştir” sözüne dikkat et.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Allah, çirkin lakırdıların âşikâre söylenmesini sevmez.
Şeriatın ölçüsüyle konuş.
Mesela burç değişti, yıldız şöyle oldu da yağmur yağdı diyenler, Allah’a değil yıldıza iman ettiler.
Gönle onulmaz şuleler salan bir nâiflik.
Bu şiir hançeri kalbe kıvrandırmadan batırıyor.
Kanamak ân için bile bir mesele değil.
Ânı bile kanatır bu şiir.
Kimi zaman yalnız kalabilmek, mutluluğun ilk şartıdır
Ne zaman dünyanın derin anlamını sezer gibi olduysam, onun basitliği şaşırttı beni.
Onların kesik cümlelerle konuşmalarını dinlemek, benim için tiryakilikti.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.
Duygularımıza girmeyen şey düşüncelerimizi fazla meşgul etmez.
Kendimizi konuştuğumuz kimsenin yerine koyamıyorsak, başkalarıyla ilişki kurmamız düşünülemez.
Noksanlık şu demektir: birbirine ait olanın henüz bir arada olmayışı.
Her ne vakit bir iş tamam oldu denirse.
Yıkık ve şaşkın kaldı rahmetin karşısında.
Oysaki bilmek değil.
Bil(me)me sanatıydı aşk.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Bir eksikliği beklemek lazımdır.
Gözsüz rüyada gören için, menzili aşk olana bereketli eyle.
Şunu unutmayınız: “Ben” deyince “öteki” ortaya çıkar.
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin, bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık.
Kadir’i gecelerde aramaktan vazgeç gönül.
Her gecen kullukla geçerse, Kadir seni bulur.
Işığın ulaştı şems vakti bana!..
Girdi içime ve karanlık dip köşe
bırakmadı orada.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Peygamberlerin övünç kaynağı olan Hz. Muhammed’in (sav) ravzası ne de yücedir.
Anlamını bilmeli ayrılığın, sevginin kayboluşuna kavuşmak için. onu fethedene huu buyurdu Şahım.
Dünya gamından ayrılda kendini bul ama çaldırma o zaman bizimsin dedi Pirim. Şair ve şiirden güzel olan hakikati temsil eden aşk, aşkın sırrıyla hayırda sabit kılınana aşk olsun dedi Mirim
Oysa ben rahmandan rahmet, yüreğimde derin bir yarayla örtsün, iki güzeline varmak isterim dedi İhtiyar Bilge
Ey ölüm güvercini, rabbim senden razı olsun dedi Zahit
Görecek olanın sözlerinin vekili O'dur dedi Boşvermiş
Ey gönül, sen’de beni, ben’de seni, biz’de O’nu bulmak istiyorsan, besmele çek şems vakti arayan gecenin çobanlarını bul dedi Garip Çoban
Ne kapısı vardır giren için ne nimet. Her şey zıttında gizlenmiş olanı isteyen kullugundan razı olsun dedi Deliler Şeyhi
Yolda olan sadıklar settar olana kerem eyle ya rab derler yürürler şems vakti biz bunu öğreneceğiz dedi Erenler
Allah tarafından sevilmenin yollarını arayanlar der Huu Allah dedi Üçler
Bizdeki diğer gitsin diye kesrette vahdeti görenler rahmet deryasında huzurdadır dedi Yediler
Perdelere takılanların aynası olur mu?. dedi Kırklar
Kalbe hakim olan bakiyse yakın evveldir dedi Aklı Kıt Adam
Davete icap edenlerde işın sırrı, sen nerdesin dedi Türbedar
Bereketin en güzel taştığı anlar, anlar bizı dedi Miskin
Yunus gönüllülerin beratine nail olanların yüzüdür bana seni gerek seni diyenler dedi Hırkasız Derviş
Dibi delik kaba aşkın suyunu
Taşıyıp yorulma dolduramazsın dedi Fakir
Bir söz canlardan bir canı acıtsa, hakikatin canı yanmaz mı sanırsın!..dedi Meczup
Perde ötesi güzelliklere nail olanlar buyruğun tut rahmanın derler dedi Sufi
Tevhide gel, sen seni ne sanırsın. Kurtulmak istersen dünya azabından dedi Aşk

Kişi kendinin nasıl farkında olur?. Sırtımızı kapıya nefsini dünyaya çevirenler ancak ezeli ve bulduran düşümüz nefs.
Canı gönülden elhamdülillah bu gece yari görmek için.
Şeytan seni unutuyor mu ki, sen rabbini unutuyorsun?..
Sen geldin benim deli köşemde durdun.
Her gün biraz daha ustalaştım,seni sevmek ilminde salavatlarla.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Sözü süz de söyle, gönlü bulandırmasın. Mânâyı inci gibi diz de söyle, kulaktan kalbe yol bulsun.
Sözü yüzde söyle, gıybet olmasın.
Ukdeyi içinden çöz de söyle yapmasın.
Yara; öyle bir söyle ki, hoş gelsin yâre, ağyâre.
Noktaların derinliğinden ve ünlemlerin manasını kaybetmiş.
Cümlenin endamından sana sığınırım Rabbim.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Vakit gelince durdurabilecekmisin, dünya mesaisi bitince azrailin çaldığı kurtuluş borusunu.
Ne hikmetin ne hikmet dolu sözlerin sonu var.
Sevenin sevgisi sırrındaki imanın alametindeki salavatta ki aşkın ikramını başlatanda gizlidir.
Gülün kokusuna aşık olanların gönül gözü kapaladır.
Sen güle kokusunu vereni aramıyormusun hala.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Kimse bilmez ahvalini şükürde olanların.
Sıhhatli olanların kalbinin penceresi seherde açık olanlar gıdasını alıyor.
Nefsine uyanlar seherdede uykuda nasıl vuslata ersin.
Hakkın huzurunda bulunanlar, yaradılış gayesinden uzak kalmamak için, dünyanın kör ve karanlık kuyulardan çıkıyor kalb huzuru için.
Bulduklarını söylemek için arayacaksın,arz ve semanın hayrette olan sultanla sohbet ettiği sırrın sırla nur olur.
Susarsın hızırın çeşmesinden içince.
Aşk yenik düşer aşkına huu çıkınca gönül heybenden.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Görünen sıfatın s/özünü bilenlerin işidir aşk.
Ey gönül, ne çok istemişiz hevadan bırakmadı peşimizi dünyan.
Olduğun şey sana yetmez, işaret verir bağımlılık yapacağını söyler benliğin.
Ne kadar gerçekçi farkındalıkların, neyin sıkışmışlığı.
Yoklukta varoluşun kanıtıyla, kim olduğunu buldurandır aşk.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Allah, bu âlemde, bu ümmete, insana insandan tecellî eder.
Sen güçlü olacaksan, sen ayağa kalkacaksın, sen birlik olacaksın.
Önce kendi vücûd ülkende nefsin elinden ruhu özgür bırakacaksın.
Kalbin aksi olan kâinatta cümle tutsaklar kurtulur merâk etme!..
Ben gidersem gönül gecenin üçünde inişlerim çıkışların olsun duada.
Yana yana bir harmanım bu sonbaharda.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

İşlerine riayet ettiğin gibi, sözlerine de riayet et. Sözlerin de amellerin cümlesindendir. Ağızdan çıkan her sözün, mutlaka yanında gözcüler vardır. Yarın (ikra kitabeke ile) okunacak kitabında yeri vardır. Unutma kelimeler şâhittir!
Zaman zaman sen sev beni.
Minnet eylemem azraile, unuttum dediklerini hatırlatır unutulmayanlar.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Kendi iç dünyalarını yansıtan dostluğuyla özsuyu olanlar.
İzah istemeyecek kadar candostu olan, dostların garipnamesi.
Rızanın dost bahçesidir tevhid.
Daha çok kendi gibi gelecekten kaçanlar ıçin nefesini verir.
Aşk hikayesi, aşka dair kaçanlar ve boyuneğenler.
Paran ve sevgi arasında kendinden şüphelenmeyenler ne istiyorlar.
Kimsin diyeni hak ediyormusun?.
Ne düşünüyorsun diyen geceyi harmanlayan sese, seni diyebilene, ne güzel tesadüf olanı güneş yakmıyor.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Seninde bir hikayen var.
Baştan sona kadar ilk ve sonsun ve kalbim içimde değildi.
Gönlünün kapısından içeri girdiğimde.
Bedeli ne olursa olsun, ben O'nu sevdim.
Yapraklar döküldü hazan geçti.
Şimdi fakirin gözyaşı dökülüyor gece yarısı düşündükçe kartaneleriyle.
Tesellisi belkisiz duaların.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Bu aşk yarası umuda, sözcükler yarım kalıyor sessizce tütmeyen bir köşedeki soba gibi.
Ateşi h/ar'layan duman gibi beni yere çalan derdim.
Bilemedim gönül gözü hangi diyardaki kuru bir dal.
Bir incecik rüzgarın savurup götürdüğü kartanesinde oralı.
Bende gizli olanı seziyor bir dua ellerime sımsıkı sarılıyor yağmurun toprağa özlemi gibi.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Yürekteki türlü türlü yaraların öğüt dinlemeden, sana karşı senle uykudasın.
Karşımızda uyanacağımız bir kabir v/ar.
Var git ölüm diyen ne çok oyuncağın var dünya odanda.
Aynı şeyleri gözlerinde gördüğün zaman seven insanın, mutluluğuna izin verir dua.
Eh ne diyelim, ahlâk sahibi olmak zor.
Senden önceki halimiz, nefsinin razı olduklarıyla rabbinin razı oldukları arasındaki elhamdurillah.
Değerlerini keşfeden için sorunmudur dünya.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Yalnızlığın bile yalnız kaldığı gecenin yüzünün faziletli gecenin çobanları vardır.
Hakk yolundaki ulvi alemetleri olanları aramalı.
Bir sabah meltemi gibi girdi içimize seherde kuşlar hayy huu çekerken düştüğümüz yerden kaldırıyor.
Düşüpte elinden tutulanların eşiğine dost olanlar mahrem sırlarını açıklıyor.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Gönül mahzeninin hazinesini bulabilende maşuk.
İslâm, Hak âlîdir, yücedir, üstündür, O’na üstün gelinemez.
İslam’da kemâle doğru seyir vardır, mânâ artar, noksanlaşmaz.
Gönül içimizde fenalığın bulaşmadığı tek yerdir.
İnsanların ırkları, dinleri, doktrinleri, ahlâk anlayışları, hasılı her şeyi ayrı olabilir.
Kimi zengin, kimi fakir, kimi zâhit, kimi zâni olabilir.
Fakat kimler olursa olsun, insanın gönlü mukaddestir.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Nice kereler beyhûde sefere çıkarsın bir nice dünyayı dolaşırsın
Nice düzenbâz, riyâkâr müteşeyyihlerin peşinde ömrünü ve malını heder edersin
Bunlara hiç mi hiç ihtiyacın yoktur bir bilsen
Nice derin remizleri, ince noktaları çözmeye gerek kalmaz bir bilsen
Aslında istediğin nedir?
Onu bile istemeye, aramaya ihtiyacın yoktur
Yok olan aranır, insan kendinde olmayan şeyi ister
Fırat nehrinin kenarında oturmuş su arıyorsun
Hızır’a yol arkadaşı olmuşsun, bütün ömrünü onu aramakla tüketiyorsun.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Ey düğümler çözme yolunda can vermiş, vuslattan (birlikten) doğmuş, ayrılıkta ölmüş insanoğlu.
Ey deniz kıyısında susuzluktan uykuya dalmış, hazineler üstünde açlıktan ölmüş zavallı gafil. Sen öyle bir varlıksın ki, senin varlığın da yokluğun da hep O’dur.
Senin sevincinin de gamının da sermayesi hep O’dur. Sende ona bakacak göz yoktur.
Yoksa başından ayağına kadar hep O’sun sen.
Her ne taleb edersen kendi kendinden taleb et, eğer dışardan taleb edersen yol ırak menzil uzak olur.
Hayret vâdisinde sefil ve perişan kalırsın.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

“Selam!” dedi sabah, “Selam!” dedi ayçiçekleri.
Yeryüzünün bir yerinde tatlı tatlı esenlik rüzgarı esiyordu ve başka söze hiç hacet yoktu.
Bâzı ârifler, insanın varlığını bir dükkana benzetmişler.
Bu dükkanın bir köşesinde paha biçilmez bir hazine gömülüdür.
Fakat dükkanın sahibi fakir ve perişan kalmış, kendi dükkanında gömülü hazineden habersiz ona buna el açmış müflis bir esnaf.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Eğer haber alıp dükkanında gömülü hazineyi kazıp ortaya çıkarsa, sahib olduğu hazineyle iki cihan saadetine nail olacak.
Kâse-i ömür dolar da hazineyi açamaz ise hayatın son demlerinde, can kuşu beden kafesinden uçmak, ruhu bedenden ayrılmak üzereyken, melekler gelip o gömülü hazineyi alıp götürürler. Artık keskin olan kendi gözleriyle bunları görünce hasret çeker, derin bir âh u vâh ve bin nedâmet ile “bu hazine benimdir” diye feryâd eder. Bunun üzerine melekler de ona derler ki: “Ey gafil, sen yaşadığın müddetçe niçin varlığında gömülü olan (emanet) bu hazineye sahip (halife) olamadın! Şimdiden sonra artık sana verilmez, geçti artık geçti.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Suretsiz sevgilinin (HU) yüzünü bir görseniz, ev sahibi de sizsiniz, ev de sizsiniz, Kâbe de siz.
On keredir o yoldan o eve gittiniz, bir kere de şu evden şu dama çıkın.
O ev güzel, eserlerini izlerini söylediniz.
O ev sahibinin izlerini de gösterin.
O bahçeyi gördüyseniz, nerde bir demet gül?..
Tanrı denizindeyseniz, nerde bir can incisi?..
Bütün bunlarla beraber o zahmetleriniz define olsun size.
Fakat yazıklar olsun ki kendi definenize kendiniz perdesiniz.
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.

Aradığınızı ölmeden evvel bulun!..
Hakiki sevgilinizi bilin!..
Dost da sizdedir düşman da sizdedir.
ALLAH’ın ve Peygamberin nûru da sizdedir.
Vesvese, hannas, şeytânet dahi sizdedir.
Dışınız kâinatın ve dünyâmızın özetidir.
Gönlümüz âlem-i ervâh’ın merkezidir.
Allahım, beni şu yaramaz nefsin elinde bırakma.
Senden başka ne varsa onları hoş gösterme, boş olduklarını göster bana. Ben senin kulunum.
Beni tekrar kendime kul etme..
Yâ Resûllâh şefâat eyle Allah aşkına…
Biz bizim olursak, her şey bizimdir.
(Y.ed - Engin Demirci)