Kaybedeni olmayan tek yarışmadır aşk...
Tutuyor ahımı zifiri karanlık, hüzne düşerken kartaneleri ödeşmek adetten kirli cümleler arasında. Bensiz yaşadın sustum, gece beni gizledi gündüzü sevmeye dermanım yok. Beyaz renklerle renklendiririm geceyi dudaktan kalbe, bir fikri savunur zühd ve takva. Kendini öğrenmeden, başka şeyler öğrenenler, hakiki manasını anlamak istemiyor hayatın. Mahrem bilgiler sunar kendi aklına güvenenler. Tefsir dersleri sunar şems vakti, farz-ı ayndır sevmek. Beni bekleyen ne aylak biriymiş gibi bır şey, çözümlerden başkası görünmeyen bir ortak nokta olabilir. En iyi şey seslendiği vakitte, kelimelerim var siz biliyorsunuz. Hep kendini hatırlatan ağır yenilgileri, susarak özlüyorum. Adı önemli değil, çay sefasından öğrendiğimiz bindirir bir gemiye gönlümüzü. Görünürde düşünmeye zorlayan özlemler her zaman özlenir, benden farklı olanla. Daha derin turkuazlar içinde daha derin unutursun bağırışlarını. Eksildığin yerde duyana söz geçiremez dokunuşlar, kalsın için içimde dindirsin diye yürek ağrını. Durmayacaksın uykuda terindeki zerrelere borçlusun, sevgiliye tomurcuklanan yanını. Madem ki, sızısı geçsin feri gelsin bir adım daha sönen arzularımın arkasına gel. Dağılır her yana kartaneleri gibi, seyre çıkıp nefes nefese, gölgede kalan anlamları b/akışlarınla bir araya getırebilir misin? Hiç olmasa varış yerine kadar mayalasan, anlamazdım öteki yüzleri. Mum ışığından hayaller gibi dağıl her yana, biri bana, biri nar'a, biri bize, dem dem hep aşk olsun.
Hayal gücü kullanmıyorum, heyecanla bekliyorum...
içimin güler yüzü,
yaşanılası iklimim hoşgeldin...
(adımın çapraz yazılması kimin umrunda...
denize düşen yılana öykünür biraz da...)
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta