Gardiyan Şiiri - Yorumlar

Hatice Naime Karadağ
269

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Aç kilidi gardiyan ruhum nefes almıyor
Dolup taşırdım bugün boş ne etsem dolmuyor

Bir başkayım bu gece ızdırap çekiyorum
Ayrılık azap oldu yaşamdan bıkıyorum

Haps oldum gözlerine dünyayı görmüyorum

Tamamını Oku
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun 09.05.2016 - 11:02

    yazan yüreğin susmasın hatice hanım

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 27.01.2016 - 17:41

    İnsan kendi mahpushanesini kendi yapıyor, başına gardiyan diye yine kendini dikiyor..
    Bir kaçış, kurtuluş hikayesi sanki.. O kaçışa neden olanlar, huzur bulduklarını sanmıyorlardır eminim..

    Kutlarım şiiri ve değerli şaireyi..

    Cevap Yaz
  • Ayhan Bayram
    Ayhan Bayram 19.09.2015 - 02:10

    PARMAKLIKLAR ARDıNDA








    Bir kolumda kelepçe diğerinde gardiyan
    Ne bana bir gülen var ne de beni ağlayan

    Karşılıyor kapıda beni urbalı biri
    Ne musalla taşıdır,ne tabut,nede diri

    Verdiler boş odaya ne gelen var ne giden
    Düşünceler çetrefil benim ile didinen,

    Pencereme vururken güneşten iki hüzme
    Hücremde saldırıyor parmaklıklar yüzüme.

    On adımlık merdiven,iki metrelik hücre,
    Yalnızlık hissiyatım demir atıyor fecre.

    Mademki ayrılığa hüküm giydi bu yürek,
    Yarına ölmek için bugün yaşamam gerek.

    Alnımızda suçluluk boynumuzdaki yafta,
    Vuran ile vurulan zindanda aynı safta.

    Muebbet kefenine sığmaz otuzbeş sene,
    Kefene sığmayan yıl az geliyor cepkene.

    Kazırken duvarlara otuz beş yıllık devi,
    Ben devi korkuturum otuz yıllık dev beni.

    Pas tutan demirlere uzanırken ellerim,
    Ayaklarımda zincir kalkarken sendelerim.

    Nerde yatacak bir şey, ne hasırdan mitiller,
    Bir ömre demir atmış parmaklıklar kilitler.

    Kaderime tutsağım istiyorum hürriyet,
    Yaşayan bir ölüyüm ve sadece kemmiyet.

    Git gel...malta beş adım işler ömür törpüsü,
    Özgürlükle aramda bitmez sırat köprüsü.

    Getirir meydancılar içerken fişek çaydan,
    Dakikalar düşelim otuzbeş yıllık paydan.

    Tesbihimin ritmine adımlarım uyarken,
    Sigaram beni içer ben onu yudumlarken.

    Hapçılar,jiletçiler ortada boğuşuyor,
    İnsanlık rafa kalkmış ihanetler coşuyor.

    Muebbetler kesiyor bu mekanın tapusun,
    Parmaklıklar ardında anladımki mahpusum.

    Günleri duvarlara çizerken nakış nakış,
    Nezaketim yok oldu nerde o masum bakış

    Saat dolmak üzere,yat zili çalınacak
    Yosun tutmuş duvarlar tenime sarılacak

    Bir ihanet ordusu intikama susuyor,
    Akıllar zor içinde eller ölüm kusuyor.

    Açılırken kapılar bir ziyaret gününde,
    Hırçınlığım diz çöker acziyetim önünde.

    Ne göğün mavisi var nede yeşil bir yaprak,
    Nerdesiniz ağaçlar neredesin ey toprak?

    Akşamın karanlığı döverken koğuşları,
    Çatılar baykuş bekler,baykuşlar çatıları.

    Ne ağasın ne paşa nede burada muhtarsın,
    Bekleyen var bizleri haydi Allah kurtarsın!

    Ayhan Bayram/13/11/2010/GÜMÜŞHANE

    Cevap Yaz
  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu 07.08.2015 - 00:23

    Yüreğinize sağlık şiirinizdeki emeğinizi duygu ve düşüncelerinizi yüreğinizi ve yürek sesinizi yansıtan kaleminizi candan kutlarım.Saygı ve sevgilerimle.

    Cevap Yaz
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak 13.07.2015 - 02:18

    çok dokunaklı karacakız çok...çok duygulu...karacakız sonsuz huzuru seçti....sözün bittiği yer...kutluyorum tam puanala ant...sonsuz saygılar..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta