Gardaş yaz deyince yazdı kalemim
Koklamak diyârı terinden gülü
Acıtan kederim, gamım elemim
Gönlümü ağlatan hicranın teli
Âdem baba, Habil, Kâbil, Şit, oğul
Hawa ana, Kâbil Rabb’a zıt oğul
‘Baban seni reddetmiştir git oğul’
Burda başlar kıtelliğin eweli
Lû Hud; Mûsâ, İsâ bahrine eğil
Selman, Bilâl, Habbab, Musab’a mâil
Âdem’le Şit, İbrâhim’le İsmâil
Habil koçu cennetinde gezeli
Nebîlerin işi zenaatlarıbu sanatları
Yüz kapılı, onsekiz bin katları
Tevrat, Zebur, İncil, Kur’ân adları
Hem ebedîlerdir hemde ezeli
Bu dörttür dünyada nizâmı duran
Mûsa, Davûd, Îsâ Ahmed’dir Kur’ân
Bunlardır; direksiz göğü durduran
Esrarı hikmetle dünyâ bezeli
Saz çalıp söylemek marifet değil
Tekne, Eşik, püskülünü teli bil
Benim beyanatım tarifat değil
Çomak, davul zurna âşığın eli
Gürkâni, Mahcubî, Seyrani Nabi
Dertli Polat-Deli Dumrul Gülabi
Poyrazoğlu Sümmanoğlu Mahbubi
Ellâh’ın velîsi Şuara, deli
Rasûlle İsra’yı katedenden burak
Cebrâîl dedi ki Kuddûse varak
Enbiyâlar ile namaza durak
Bu anda Habîbin mükedder hâli
Yüksel diye geldi İlâhî emir
Muâllak taş dedi sensindir amir
Senden ayrılamam seninleyimdir
Ya taş! artık benden olasın tali
Hıra ‘da Boy verip açılan o gül
Uhud da Bedîrde hendekte düldül
Âşk-ı derunundan inleyen bülbül
Ellâh’ın rahmeti yardımı beli
Kırk evlâtla servet samân var idi
Sevgisine yalan dünya dar idi
Bir lâhzada hepsi birden eridi
Kurd’a mağlup olmak üzreyken dili
Müşteki değil, seni zikirden
Mahrum eder diye korkuyorum ben
Vahiy geldi tahayyülü ederken
Ayağı altından akıttı seli
Ewelinden mesrûr oldu Eyyûbi
Her şeyi katbekat buldu Eyyûbi
Yüz değneği dile aldı Eyyûbi
Zevcesine vurdu süpürge dalı
Kederi Elemi, derdi, hicrânı
Çekmeğe mukavim kılmıştır canı
Hayaloğlu Taşlıova Çobanı
Cenneti âlâya tuttular yolu
Bir binâm var Onsekiz bin odalı
Çatısı üstünde TUBÂ’nın dalı
Dört gözlüdür tezyinâtı dört halı
Duvarları Bismillâhla yamalı
Arşı su üstünde menzile yetti
A’mada nurunda temaşa etti
Lâ İlâhe illellâhı söyletti
Habîbine güzellikler güzeli
İSLÂMİ dört veche eyledi nazar
Gelip gitmek için kurulmuş Pazar
Dün, Bu gün ve yarın atisi mezâr
Bir, Üç, Yedi Kırklar dünyâ ahvâli
Mehmet İslami
Kayıt Tarihi : 8.3.2022 17:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!