Esiyor garbi yeli
Savuruyor deli deli
İnletiyor dağları
Kavuruyor ağaçları
Eritiyor karları
Dolduruyor vadileri
Yumuşatıyor tarlaları
Selamlıyor sevdaları
Bahçelerin kıyısında
Buz kırağı çalılar çırpılar
Gökyüzünden uçup giden bulutlar
Yaşlı gözler gibi
Yağmur ve kar taşırlar
Şapkam
Çantam
Beyaz yakam
Çocukluğum
Toyluğum
Ergenliğim
Erkekliğim
Delikanlılığım
Sana doğru dik duruşum
Sultanım
Şapkamın turnasından
Esiyor deli poyraz
Yıkıyor dağları fırtına
Ne mümkün ki şu kuşlara ulaşmak
Ulaşıp da bir nefes selam durmak
Güz ayları henüz bitmiş
Bastırıyor kara kış
Andırın Çayında
Gocasu’da çırıl çıplak balıklar
Zıplayıp dururlar
Bir o yana bir bu yana
Selam verir hayıtlar (*)
Bu benim vatanım
Bu benim toprağım
Ama gün gelecek orada olmayacağım
Türküler bağrımda
Anılar böğrümde
Çimenler göğsümde
Sevdiklerim yanımda
Hem sağımda hem solumda
Dört kollu divan üstünde
Uzanıp gideceğim
Bir yanım mor menevşe
Bir yanım mor sümbül
Diğer yanım sarı gözbebekli nergis
Öylece veda edeceğim sizlere
Yahu acelen nedir diye sormaz mısınız?
Buyurun cevap bizden olsun
Cem Karaca gelsin
Barış Manço gelsin
Mahzuni Baba gelsin
Neşet Baba saz vursun
Zeki Müren dem vursun
O bir Devr-i Sultandı Sultanım
Köşeden köşeye anı
Duvardan duvara resim
Hepsi de bizim
Sokak boyu yankılar
Plak plak şarkılar
Hepsi de bizim
Altmışı devirmişim
Hala sizinmişim
Daha nem olsun…
Bırakın essin son deminde garbi yeli
Alıp anılarımızı sonsuzluğa götürmeli…
(*) Hayıt: Zakkum ağacı
Kayıt Tarihi : 28.3.2021 19:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!