Hüznüm öyle bir sır ki
Şekillenir dudaklarımda
Bir tebessüm oluverir.
Bilinmez ki
Bir ümit beslerim kendimce
Emin ve sadık bir yoldaş bulmalıyım
Bir yol bulmalıyım
Bir gam ekini gövermeli içimde
Bulduğum incik boncuk olmalı
Uzun bir hazan yaşamalıyım
içeriye bütün yolculuklar
bitimsiz ve bi başına
sade başını alıp gitmek değil
kanayan yanın da yanıbaşında
uçsuz bucaksız sonbahar
Çağırdığın yerdi herhal çağrıldığımız o yer,
Yüzünü bir günahtan saklayarak
Üç beş damla gözyaşı döken
Eringen bulutun altında
Buluştuğumuz o yer
Kirpiğinin ucuna teyellenmiş bulutun
Beklediği uzaklardan bir merhaba mıdır.
Yelkovanın kovaladığı Akşam Sefası
Mevsimini özleyen dinginliğiyle
Dut ağacının gölgesinde
Kara yazgılı mıdır.
Suskun bir bulut çöker gibi tembel bir kente
Öyle duruyorsun sessiz ve nemli
Konuş desem kanatları titriyor kelebeklerin
Sus desem gurub oluyorsun.
Ne zaman bir tren geçse gecenin bir yerinden
Merak etme
Seninle omuz omuza
Yüreklerimizle çapaladığımız bu topraklarda
Daha çok zaman
Canlı kanlı yediverenler açacaktır.
Şarlatan bir cambaz var ip üstünde
Körler sağırlar alkışlıyoruz.
Parçalanmış bedenler düşüyor
Akşam haberlerinde sofralarımıza
Afiyetle yiyoruz.
Gelsen kalbime geliyorsun
Gitsen yolun kalbime varıyor
Ulaştığın zaman benim
Kalkış saatin bende başlıyor.
Acısa yüreğin, bende tekmil hazan
Ben hep seni çizeceğim
Bir beyaz fon üzerine
Desen desen
Çizgi çizgi işleyeceğim.
Gözlerin yeşil olacak güzelim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!